İsrailli iki polisinin öldürüldüğü eylemi bahane ederek Mescid-i Aksa’yı önce ibadete kapatan ve açtıktan sonra da güvenlik bahanesiyle kapılarına metal dedektörleri yerleştiren Netanyahu hükümeti yoğun protestolar üzerine geri adım atmak zorunda kaldı.
Önce kapı tipi metal dedektörlerini kaldıran işgal yönetimi, Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girmeyi reddetmeleri üzerine alternatif olarak dayatmak istediği diğer uygulamalardan da vazgeçti.
Metal dedektörlerin ardından Mescid-i Aksa’ya girenlerin polisler tarafından el dedektörleriyle aranması için yapılan düzenlemeler, demir barikatlar ve kameralar da kaldırıldı.
Bunun üzerine perşembe günü sabahı Kudüs’teki dini otoriteleri bir araya getiren toplantıda durum değerlendirmesi yapıldı ve boykotu sona erdirerek Mescid-i Aksa’ya girmeye karar verildi.
Kudüs Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, ikindi namazı öncesi Mescid-i Aksa kapıları önünde toplanma ve tekbir sesleriyle hep birlikte Mescid-i Aksa’ya girme çağrısında bulundu.
Önceki gün Mescid-i Aksa tarihi günlerinden birini yaşadı.
İsrail, Filistin halkının iradesine boyun eğmiş ve geri adım atmıştı.
Küçümsenemeyecek bir zafer kazanılmıştı.
Kapıların açılmasıyla birlikte binlerce insan Mescid-i Aksa’nın avlusuna akın etti.
Büyük bir sevinç yaşanıyor, günler sonra Mescid-i Aksa’ya girenlerden birçoğu şükür secdesi yapıyordu.
Bu zafer havası işgalcileri fena halde rahatsız etti.
Filistinlilerin ve televizyon ekranları aracılığıyla onları izleyen tüm Müslümanların sevinçlerini kursaklarında bırakmak için Mescid-i Aksa avlusunda cemaate saldırmaya başladılar.
Filistin Kızılayı, perşembe günü Mescid-i Aksa içinde işgal güçlerinin estirdiği terör nedeniyle 96 kişinin yaralandığını açıkladı.
Geceyi Mescid-i Aksa’da geçirmek ve sabah namazına kadar nöbet tutmak isteyenlerden 120 kişi gözaltına alındı.
Dün cuma namazını Mescid-i Aksa’da kılmak isteyen erkekler için de işgal yönetimince 50 yaş kısıtlaması getirildi.
Bunun anlamı şu:
İsrail geri adım atmak zorunda kalsa ve büyük bir zafer kazanılsa da Mescid-i Aksa mücadelesi henüz bitmedi.
İşgal rejimi, Mescid-i Aksa’yı ve cemaatini rahatsız etmeye devam edecek.
Başlıktaki soruya gelince…
Suudi Arabistan medyasına göre Kral Selman, Mısır medyasına göre Abdülfettah El Sisi, Ürdün medyasına göre Kral Abdullah, Filistin Yönetimi medyasına göre Mahmud Abbas devreye girdiği için Mescid-i Aksa’nın kapıları açıldı.
Yani günlerdir Mescid-i Aksa çevresinde nöbet tutan Filistinlilerin ve özellikle Kudüs halkının kanlarıyla kazandıkları zaferi çalmak isteyen çok.
Kudüslüler bu hırsızlık girişimine Abdülfettah El Sisi, Suud hanedanı ve Kral Abdullah aleyhine slogan atarak cevap verdi.
İsrail’in geri adım atmasının birkaç nedeni var.
O nedenlerin başında intifadanın iyice alevlenmesi ve Filistinli direnişçilerin eylemlerinin yoğunlaşması, Fetih’ten de intifadaya destek gelmesi, Abbas’a bağlı güvenlik birimlerinin Batı Yaka’da ve özellikle El-Halil’de kontrolü kaybetmesi korkusu geliyor.
Bir diğer neden de Mescid-i Aksa’da yaşananların dikkatleri Kudüs’e ve Filistin davasına çekmesi.
Çünkü ümmetin gözünün Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerinde olması İsrail’in ve işgal rejimiyle diplomatik ilişki kurma planları yapan Arap ülkelerinin işini zorlaştırıyor.