“Adil olmayan bir şekilde yargılandım. Kendimi savunmama izin verilmedi. Bir avukatı bile tayin edemedim. Duruşma sırasında yargıç sürekli benim değerlerime hakaret etti. Bana ‘3 suçun var; birincisi Kürt’sün, ikincisi Sünni’sin, üçüncüsü ise rejime karşısın’ dedi. Silah taşıma suçlaması yöneltildi bana. Hâlbuki bende küçük bir bıçak bile bulamamışlardı. Yanlış hiçbir şeyi yapmadım. Hiç kimseyi öldürmedim. Yaptığımız tek şey onlara ‘Siz bizim değerlerimize, dilimize, ritüellerimize ve halkımıza hakaret ediyorsunuz’ demekti.”
Bunlar, İran’da idam edilen Sünni Kürt aktivist Şahram Ahmadi ölmeden önce hapiste çektiği bir videoda söyledikleri.
Konuyla ilgili haber ve video El Cezire’nin Türkçe sitesinde yayınlandı.
Daha geniş bilgi isteyen o habere ve konuyla ilgili yayınlanan diğer haberlere bakabilir.
İran’da Sünniler’e yönelik idam furyası maalesef dünya kamuoyunun gündeminde değil.
Türkiye kamuoyu ise -doğal olarak- başarısız darbe girişimi ve FETÖ’yle meşgul.
İran’ın Şahram Ahmedi ile birlikte 20 Sünni Kürt’ü rejime yönelik tehdit oluşturdukları iddiasıyla idam edeceği günler öncesinden biliniyordu.
Tahran’a kararından vazgeçmesi için çağrılar yapıldı.
Fakat çağrılar beklenen yankıyı bulmadı.
İdam kararlarının infazı önlenemedi.
20 Müslüman sadece Kürt ve Sünni oldukları için idam edildi.
İdamlar nedeniyle Kuzey Irak’ta Kürt halkı arasında İran’a öfke olsa da resmi olarak yeterli tepki yok.
Geçenlerde Erbil’den gelen bir Kürt politikacıya bunca idama rağmen Kürt liderlerin ve HDP gibi Kürtler’i temsil iddiasında olan partilerin İran’a neden tepki göstermediğini sordum.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin İran’dan çekindiğini, Tahran’ı kızdırmak istemediğini söyledi.
İran’ın sınır bölgelerini bombaladığını hatırlattı.
Türkiye’deki PKK yandaşlarının ise İran’daki idamlardan memnun olduğunu, idam edilenler İslamcı oldukları için tepki göstermek bir yana idamlara sevindiklerini belirtti.
Türkiye’deki darbecilerin ve terösitlerin haklarını savunan ve işkence görmelerinden endişe duyan uluslararası toplumdan da İran’daki idamlara yeterince tepki yok.
Utana sıkıla yapılan birkaç açıklama var; hepsi o kadar.
ABD, Avrupa ve İran arasında sağlanan anlaşmanın bu tepkisizlikte etkisi gözardı edilemez.
Hiçbiri bölgede ittifak içinde olduğu İran’ı küstürmek istemiyor.
Ayrıca İslamcı Kürtler “ortak düşman” görülüyor.
İdama mahkûm edilip asılanlar örneğin PKK’lılar olsaydı Batı ülkeleri aynı şekilde sessiz kalmazdı.
Yani müttefikleri olmayan Kürtler ne kadar baskı ve zulme uğrarsa uğrasın Batı’nın umurunda değil.
İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı’nın bildirdiğine göre, önceki gün aralarında siyasi tutuklu Muhammed Abdullahi’nin de bulunduğu altı kişi daha Urumiye Merkez Cezaevi’nde idam edildi.
Bu tür idam cezalarının neredeyse tamamının siyasi olduğu ve idama mahkûm edilenlerin adil bir şekilde yargılanmadıkları kesin.
İran’da Sünni Kürtler, Beluciler gibi hem Fars ırkçılığının hem de mezhepçiliğin kurbanı.
Fakat nedense PKK gibi Kürt halkı adına savaştığını iddia eden terör örgütleri, Kürtlere yönelik her türlü ayrımcılığa son vermek için ciddi adımlar atmış ve bu konuda gayet kararlı olan Türkiye’yi hedef alıyor.
Kürtler’i onar yirmişer idam eden İran’da değil Türkiye’de hendek kazıyor.
Bu bile PKK ve benzeri maşaların gerçekte Kürtler’i umursamadığını göstermesi açısından yeterli.
Tabii görebilene…