Allah (cc) insanı çok kıymetli görmüş, yaratmış ve dünyaya göndermiştir. İnsanın özellikle psikolojisinin zarar görmesi, ilişkilerinin, o da düşüncesinin zarar görmesi anlamına gelir. Düşüncesi zarar gören insan, konuşurken ve davranırken de bu zararın etkisi altında kalır. Bu da Allah’a (cc) kulluğu etkiler. İnsanın beynini ve duygularını etkileyen ve onun sağlıklı düşünmesini engelleyen her şey, insanın kendisini koruması gereken bir şeydir. Bu sebeple, insanın duygu olarak mutlu ve huzurlu olabilmesi, düşünce açısından da doğru düşüneceği bir bilgi donanımının ve çevresinin olması, bu dünyadaki rolleri ve sorumlulukları açısından çok önemlidir.

Herkes kendini korur gibi diğer insanları da korumalı

Herkes, karşısındakinin varlığını sağlıklı ve huzurlu bir şekilde devam ettirebilmesi için sorumluluk taşır çünkü her söz ve davranış önce bizi duygularımızdan yakalar. Duygularımız değişince vücut kimyamız değişir ve o da bizi çoğunlukla o duygu durumuna göre davrandırır. Bu durumda, herkes bir birine iyi davranarak, duygu durumunun iyi, ilişkilerinin daha sağlıklı olabilmesi için dikkatli ve özenli konuşmak davranmak zorundadır. Bu aslında herkes için, insan olmanın gereği bir durumdur fakat iş aileye gelince bu daha da önemli bir hale gelir. Ailedeki iletişimler, insanın kalkanlarını indirdiği,konuşmanı ve davranışlarını en doğal haliyle sergilendiği yerdir.Yaşananlar mahrem alan içerisinde cereyan ettiği ve kapıyı kapatınca içeride kalanlarla ilişkili olduğu için, insanı çok daha derinden etkilemektedir.

İnsan değer verdiğini korur

İnsana değer vermek için gerekçeye ihtiyacımız yoktur, bu bir bilgi ve bilinç işidir. Değer verme makamının biz olmadığımızı, değer vermediğimizde haddimizi aştığımızı, Allah’ın (cc) yaratmakla kendi gözünde çok kıymetli olduğunu ifade ettiğini mutlaka öğrenmemiz gerekiyor. Bu anlayışla yaklaştığımızda ise, değer verilen insan, değerlerinin farkına vararak, Allah’ın (cc) kendisine yüklediği esmalarını ve insanı kâmil olma yolundaki yürüyüşünü devam ettirecek bir zemin bulur. Bizler bu katkıda bulunmak zorundayız ve bu çoğunlukla kendi elimizdedir. İyi ve doğru davranabilmek için ne kadar duyarlı ve özenli olduğumuz çok belirleyicidir.Aldığımız tepkinin, çoğunlukla bizden yansıyan olduğunu ve sözlerimiz ile etkilediğimizi bilerek konuşmalıyız.

İnsan harcanırsa hayat harcanır

Bozulan bir sistem, işlevselliğini yitirir. İnsan da tahrip edilince, ilişkili olduğu her şey bundan etkilenir ve onlar da bozulmaya başlar. O zaman insanın fiziki, psikolojik ve manevi dengelerinin yerinde olabilmesi için hepimizin bunu ciddiye alıp duyarlı davranması gerekir. İnsanın korunması, bu dünya ve içindekiler için gereklidir. Allah (cc) önce zarar vermeden sonra da geliştirecek ve koruyacak şekilde davranmamızı istiyor. İnsan bozulunca dünya bozulur. Öyleyse, insanın doğduğu, ilk terbiyeyi aldığı ve dünya ve ahiret hayatına hazırlandığı yuva, ilk koruyucu sistemdir, onu sağlamlaştıralım. Yani, insan önce evde, yuvada, ailede korunur. YUVAMIZ HAYATIMIZDIR.