50 seneye yakını doğrudan ve geri kalanı dolaylı olmak üzere 100 yıllık illegal istibdadımızın legal koruyucusu, kalemi ve kâğıdı olan abes demokrasinin komik parlamentosu silkelenip kırbaçlanacak.

Türk milletinin dününü emen, bugününü karalayan ve geleceğini yok eden içtimaî ruhu katledici politikalarımızın aksiyon kudreti zayıflayacak.

Devletin bekasını hiçe sayan adi fikirlerimiz adilik vasfıyla yetinecek, fiiliyata dönüşmesi zorlaşacak.

Kanunun dayattığı düzmece özgürlüklere yaslanıp vatan haini kişi(liksiz)leri himaye altına alma çabalarımızın önüne set çekilecek.

“Adamın teki’’ gelecek, diktatörce, Atatürkçülük kisvesiyle çevirdiğimiz bütün üçkâğıtları ifşa edip teker teker elimize verecek. Bunun da hesabını parlamento koltuklarında kıçını büyüten güya halkın vekillerine değil, doğrudan halka verecek.

Halkın seçtiği başkan; halkın çıkarlarını, halkı çıkarları için kullanan tüccar siyasilere takılmadan koruyabilecek.

Halk Partisi/li kimliğini kullanıp, halkı değersizleştirme, koyun yerine koyma, geri zekâlı muamelesi yapma alışkanlıklarımız dumura uğrayacak.

Laiklik adı altında mukaddes değerlere küfretmemiz güçleşecek.

Artık bizi herkes biliyor. Vatandaş, yüce(!) parlamentonun koltuklarından fırlayıp salyalarımızı akıtarak, demokrasi gereği aynı fikirde olmadığımız herhangi bir insanı dişleyebilme potansiyelimizin farkında. Bizim saygımız yalnızca Batı’ya. Kaşınmak için sırtımızı sürterek kur yaptığımız Batı’ya fıtratımız gereği şeksiz biçimde itaat etme dürtümüz maalesef törpülenecek.

Devleti yönetenlere ve milletin iradesine eskisi kadar ayak bağı olamayacağız.

Gereksiz ve art niyetli polemikler ortaya atarak devletin karar mekanizmalarını deforme edemeyeceğiz.

Pennsylvania’daki terörist başının bıyıklarıyla fingirdeşip, meclisteki patileriyle oynaşıp, gazetelerdeki tüylerini okşayıp, eğitim kurumlarındaki “hav hav’’cılarıyla iş birliği yapamayacağız.

Uluslararası terör örgütlerine hasır altından gaz veremeyeceğiz.

Özetle bu milletin hakkında hayırlı olan ne varsa biz hayırlı olanın karşısına şerden duvarlar öremeyeceğiz.

Bütün bu menfî sebeplerden dolayı HAYIR diyoruz.

Türkiye’ye düşman olan her kim ve her ne varsa bizim dostumuz olduğundan, başkanlık sistemini de doğru düzgün bilmediğimizden (ya da aslında çok iyi bildiğimizden) böyle önemli bir kararı “görevi mahsul yetiştirmekle çağrıldığında askere gitmek olan öküz Anadolulu’’nun basiretine bırakmak istemiyoruz. Anadolulu hatırlar, hafızası kuvvetlidir. Biz de bundan korkuyoruz.

***

He, konuyla pek alakası yok ama unutmadan ekleyiverelim…

Bize ve ideolojimize yakın olan kişiler, sürüyle reklam verdiğimiz gazetelerin imtiyaz sahipleri, menfaatlerimize hizmet eden bireyler haricinde; bütün ahlaksızlara, namussuzlara ve özellikle çocuk tacizcilerine lanet okumayı da kendimize borç biliriz.

Bu böyle biline!