Hafta sonu vergilere gelen artışlarla, artık harcamalara daha dikkat edilmesi gerektiği konusu ön plana çıkmaya başladı.
Özellikle akaryakıta gelen ÖTV artışları, bundan sonra hayatın her alanını çok yakından etkileyecek konumdadır.
Herkesin malumudur ki yediğimiz yiyeceklerden içtiğimiz suya, giydiğimiz kıyafetlerden yaptığımız seyahatlere kadar yaşamımızın her yerinde akaryakıt maliyetinin artışı, bir şekilde ürün ve hizmet gruplarına da yansıyacaktır.
Bundan sonra da bazı vergi kalemlerine de artış geleceği açık bir şekilde ortada dururken gerek insanımız gerekse de kurumlarımız, yapacakları harcamalara en üst düzeyde dikkat etmek zorundadır.
Bir taraftan sosyal hayat bir taraftan da iş hayatı ilerlemek zorundadır ve bunu yapabilmek için de çarkların dönmesi gereklidir.
Yani iş hayatında aksamalar olursa bu insanların sosyal hayatına da yansıyacak; bu yansıma da hayatın akışının değişmesinden kaynaklanacaktır.
Üreticinin, sanayicinin, çiftçinin ve iş dünyasının hayatına devam etmesi ülke ekonomimiz açısından çok ama çok önemlidir.
İşte bu noktada, harcama kalemlerinde eski günlerdeki gibi bir süreklilik devam etmesi durumunda, sıkıntının hacmi ve yoğunluğu en üst düzeye kadar çıkacaktır.
Bu bağlamda finansal kaynak arz eden kurumların, bundan sonraki süreçte kesinlikle ve kesinlikle tüketim yönlü değil de istihdamın önünü açacak üretimin yanında, ihracatı yukarılara taşıyacak ekonomi yaklaşımlarıyla kaynak arzını sağlamaları gerekmektedir.
Çünkü kaynak arzında yaşanabilecek muhtemel bozulmalar; önce kaynak isteği olan şirketlerin gidişatına tesir eder ardından da piyasadaki işleyişe yön vererek ekonominin genel gidişatına ciddi anlamda olumsuz etki eder.
Dolayısıyla kaynaklar artık eskisi kadar bol ve ucuz olmayacak; tam aksine kıt, bir o kadar da yüksek maliyetli olacaktır.
Yarın Merkez Bankası yine faizleri artıracağından, bu maliyetin ne kadar yüksek olacağını şimdiden kestirebilmek oldukça da mümkündür.
Bu arada yarınki faiz artırımının 500 baz puan olacağı tahminimi de buradan paylaşmak isterim.
Merkez Bankası daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, kademeli şekilde faiz artırımlarına devam ederek ve kimi aylarda artırımı pas geçip, piyasanın verdiği tepkileri test ederek faiz politikasını uygulayacaktır.
Bir anlamda önümüzdeki süreçte özellikle işletmeler için, öz sermayesi olmayanların işleri, çok kolay olmayacak gibi görünmektedir an itibarıyla.
Hele ki piyasalarda finansmana erişim bu şekilde devam ederse, şirketlerin de kişilerin de işleri zor olacak gibi durmaktadır.
Şirketlerin finansman gücü, maliyetleri karşılayabilme ve dolayısıyla da üretim yapabilmelerinin yanında rakipleriyle rekabet edebilmeleri, her geçen gün daha da zorlaşacaktır.
Ayrıca vergilerin yükselmesi, bir zaman sonra işlerin ciddi anlamda durmasına, bir o kadar da enflasyonun daha da artmasına sebep olacaktır.
Durgunluk ve enflasyonun devam etmesi şartları daha da zorlaştıracak; sıkıntıların artması, ekonomik gidişatın içerisinde olan tüm kurum-kuruluş-kişilerin zor zamanlar geçirmesine vesile olacaktır.
Böyle zor zamanlar geçirmemek adına iğneden ipliğe tüm harcama kalemlerini; kamu kurumlarından şirketlere, şirketlerden insanlara kadar herkes tekrar tekrar gözden geçirmek zorundadır.
Bunları uyguladığımızda, zorlukların azalacağını bilmemiz de diğer açıdan son derece önemlidir.