21. yüzyıl, teknolojik yenilikleri insanlığın hizmetine sunmakla birlikte, yeni iletişim kanallarının gelişmesine de imkân tanıyan bir çağ. Dijital alanda gerçekleşen teknolojik hamleler, konvansiyonel medyanın yerini artık dijital medyaya bırakmasını zorunlu kılıyor. İnternet kullanımının halkın içinde giderek yaygınlaşması da gastronomi başta olmak üzere neredeyse her alanda dijitalleşmenin önünü açtı. Özellikle bu duruma hızlı uyum sağlayan gençler de farklı gerekçelerle daha fazla zamanlarını dijital mecralarda harcamaya ve tercihlerini bu doğrultuda belirlemeye başladılar. İşte tüm bu teknolojik gelişmeler, yenilikler, dijital mecrada aktif olma isteği 7’den 77’e herkesin içinde olduğu bir sosyal medyayı ön plana çıkardı. Çünkü sosyal medyada yayınlanan bir bilgi, gazete, radyo ve televizyonlardan daha hızlı yayılıyor, doğruluğu tartışılsa da.

Sosyal medya, restoranların ve diğer yemek mekânlarının müşterilere ulaşmalarını, ürünlerini tanıtmalarını ve marka bilinirliğini artırmalarını kolaylaştırıyor.

'Sosyal medya' konulu panel

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) koordinasyonuyla İstanbul Fuar Merkezinde 13.07.2023 tarihinde düzenlenen ve benim de moderatörü olduğum “Gastronomi Alanında Sosyal Medyanın Önemi” konulu panel, gerçekten çok faydalı oldu. Panelin konuşmacıları yeme içme sektörünün en iyileri arasında bulunan markaların temsilcileri idi. Meşhur Dürümcü Mahsun (Gökçur) Usta, Özikizler Künefeden Hasan Durmaz, Hacı Başar Restoranından Muhammed Oğuz Başar. Katılımcıların bu işe duyarlılığının artmasına vesile olan konuşmalar yapıldı. Yani bu paneli dinleyen mekân sahiplerinin sosyal medyaya inançları arttı diyebilirim.  

Gastronomide sosyal medyanın rolü, giderek daha çok önem kazanıyor

Teknoloji ve sosyal medya kullanımı tüm sektörlerle birlikte en çok da Gastronomi yeme içme alanında hızla yayılıyor. Klasik esnaf mantığı ben restoranımı açayım da müşteri nasıl olsa gelir düşüncesi artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu durumun farkına varan yeme içme markaları da dijital bir dönüşüm geçirerek bu sürece entegre olmaya çabalıyorlar. Bugün nerdeyse tüm bireylerin sosyal medya hesabı olduğu gibi markaların hatta esnaf lokantalarının dahi sosyal medya hesabı bulunuyor. Günümüz gastronomi markaları, hedef kitleyle olan iletişimin sürekliliği için sosyal medyayı aktif ve doğru bir şekilde kullanma gayretine girmeliler. Başarılı bazı mekan sahipleri de yaptıkları güzel çalışmalar sonucunda sosyal medyada fenomen şahsiyetler oldular. Bu kişilerin sıkı takipçileri oluşmaya ve paylaşımları de milyonlara ulaşmaya başladı.

Hedef kitlesiyle dijital çağa uygun olarak iletişim kurmaya çalışan gastronomi markalarının, sosyal medya hesaplarında paylaştıkları içerikler, etkili marka iletişimi adına büyük bir önem taşıyor.

Mahsun Usta

Panelin konuşmacalarından biri de Mahsun Gökçur idi. Mahsun Usta lezzet markasının kurucusu olan Mahsun Gökçur 1987 yılında Muş’ta dünyaya geliyor. O dönem yaşanan maddi sıkıntılardan dolayı çalışmak için İstanbul’a gelen Mahsun Bey, usta olma hayali ile restoranlarda işe başlıyor. Nitekim Türkiye’nin en başarılı mekânlarında 10 yıl ustalık ve yöneticilik yaptıktan sonra da 2005 yılında 4 kardeşi ile birlikte “Mahsun Usta” ismiyle ilk restoranını kuruyor. Burada iki masa ile başlayan iş, şimdilerde İstanbul’daki şubelerinde 150 kişilik kadrosuyla aynı anda binlerce kişiye hizmet veren Türkiye’nin en güçlü ve en meşhur restoranları arasında yerini alan bir mekân oluyor. Böylesine büyümesini ise sosyal medyanın gücüne bağlayan Mahsun Usta, Halkalı ’da büyük bir risk alarak açtığı 1.500 metrekarelik mekanını sosyal medya çalışmaları sayesinde bugün önünde kuyrukların oluştuğu bir mekan haline getiriyor. Ancak sosyal medyayı profesyonel bir şekilde yapılmasının altını çizen Mahsun Usta, “işletmenin diğer giderleri gibi bizim aylık sosyal medya giderlerimiz oluyor. Bunu baştan yıllık olarak planlıyoruz” demektedir. Başarılı bir Türk markası olan Mahsun Usta, farklı konsepti, özgün tatları ve 25 yılı aşkın deneyimi ile bu lezzetlerini sosyal medyanın gücüyle de daha da ileriye taşımayı hedefliyor.  

Özikizler Künefe

Bir diğer panelin konuşmacısı ise Özikizler Künefe Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Durmaz idi. Oldukça da keyif aldığım ve Türkiye’de ilk olarak büyük metrekareli künefe mekânlarını açanlardan biri de Özikizler markasıdır. Şanlıurfalı Mehmet (Durmaz) Usta’nın 1986 yılında dünyaya gelen ikiz çocukları Hasan ve Hüseyin’den esinlenerek ismini verdiği Özikizler Künefe, ilk olarak Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde 50 metrekare bir dükkân ve birkaç masa ile kuruluyor. Sonrasında komşu şehir Gaziantep’e 2009 yılında açılan ikinci şube sayesinde ise marka büyüme periyoduna giriyor. Asıl büyüme ise Hasan Durmaz’ın ifadesiyle “Gaziantep’e gelmemiz çok iyi oldu. Ancak bu süreçte bizim için çok değerli olan olay ise Gaziantep’e gelen Ömür Akkor’un bizi ziyareti oldu. Bize “neden sosyal medya hesabınız yok. Açarsanız sizin bu lezzetlerinizin herkes farkına varır” demesinden sonra biz sosyal medyaya girdik ve biz gerçekten büyüme trendine girdik” demektedir. Daha sonra ise Mehmet Usta ve oğulları Gaziantep’te 2014 ve 2016 yıllarında 2 şube daha açarak toplamda 4 şubeye ulaşırlar. Daha da büyümeyi hedefleyen Özikizler Künefe markası 2017’de İstanbul Beykent ve 2018 yılında Ankara, 2019 ‘da İstanbul Acıbadem şubelerini açarak Türkiye pazarında toplamda 9 şube ile hizmet vermeye devam ederler. Özikizler Künefe, başta Ortadoğu, Avrupa olmak üzere Dünya’nın farklı ülkelerinde yatırımlarına halen devam etmektedir. Hedefi ise Türkiye’de sınırlı sayılı franchise ve Dünya’da Master franchise yapılanması ile büyümektir.

Hacıbaşar Restoranları

Panelin 3. konuşmacı ise Hacı Başar Restoranlarının Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Oğuz Başar idi. Muhammed kardeşime ayrı bir yer ayırmak istiyorum burada. Çünkü kendisi Siirt Tillolu yani benim hemşerim. “1955'ten Bugüne” sloganıyla hizmet veren Hacı Başar Restoranlarının kurucusu Mehmet Sururi Başar, çocuk denecek yaşlarda “Yayla Kebap Evi” adında küçük bir kebapçı dükkânında işe başlıyor ve çok kısa sürede lezzet ve kalitesiyle de nam yapıyor. O dönem şehrin neredeyse tüm devlet erkânını bile ağırlayan mekâna şehir dışından ve yurt dışından bile gelen misafirler varmış. Bugün 11 olan mağaza sayısı ile çok yakında 20 şube hedefine emin adımlarla yürüyen Hacıbaşar, Türkiye’de ilklerden biri olan Kebap imalathanesi kurarak ürün standardizasyonunda büyük bir fark oluşturmuş. 1.500 metrekarelik bu imalat merkezinden günlük tüm şubelere Frigorifik araçlarla kebap sevkiyatı yapan Hacıbaşar, yılların vermiş olduğu tecrübeyle güneydoğu yöresinin lezzetlerini paket ve masa servisiyle sistemli olarak lezzetseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Muhammed Oğuz Başar şirkete ilk girdiği yıllarda gençliğinin de verdiği heyecanla sosyal medyaya girmek istiyor fakat ilk başta ailesinin pek de onayını alamıyor. Ancak ısrarlı durması sonucu Hacıbaşar markasının büyümesinde sosyal medyanın önemli bir katkısını sağlıyor. Aslında o dönem ailenin sosyal medyaya karşı duruşunu da normal karşılamak gerek, şimdi ise görülen fayda üzerine Muhammed beye ailesi tam destek veriyor. Hali hazırda Marka franchising sistemi ile birleşmiş ve sektöre yatırım yapmak isteyen yatırımcıların tüm taleplerine cevap verecek duruma gelmiştir.

F İstanbul Fuarı

Panelin de olduğu “Federal Fuar ve Kongre Yönetimi” tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en kapsamlı gıda endüstri fuarı F İstanbul, 12-14 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi, Yeşilköy’de gerçekleşti. Fuar da 100’e yakın ülkeden toplam 15 bin profesyonel ziyaretçi ağırlandı.