Başlıktaki sorunun cevabını hemen vereyim.

Şayet Gazze Şeridi’ni kuşatma altında tutanın sadece İsrail olduğunu zannediyorsanız fena halde yanılıyorsunuz.

Elbette İsrail ablukanın baş sorumlusu.

İsrail istemezse abluka falan olmaz.

Fakat Gazze Şeridi’ne abluka uygulanmasını işgalciler kadar ve hatta onlardan çok isteyen başkaları da var.

Örneğin Mısır cuntası.

Rafah Kapısı’nı istisnai haller dışında sürekli kapalı tuttuğu yetmezmiş gibi Gazze Şeridi’nin nefes boruları sayılan tünelleri de yıktı.

Mahmut Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi ise ablukayı isteyenler listesinin en başında yer alıyor.

Abbas için abluka, Hamas’a boyun eğdirme ve Gazze Şeridi’nin kontrolünü yeniden eline alabilme aracı demek.

Filistin Yönetimi’nin Gazze halkını aç ve çaresiz bırakmak için neler yaptığına ve yapabileceğine bir bakalım.

Ramallah’taki hükümet geçenlerde Gazze Şeridi’nde görevli Filistin Yönetimi’ne bağlı memurların maaşlarında yüzde 30 kesinti yaptı.

O memurların neredeyse tamamı Abbas’ın liderliğini yaptığı Fetih hareketi yanlısı.

Bu şu anlama geliyor:

“Abbas, Gazze’deki Hamas yönetimine diz çöktürmek için gerekirse kendi hareketine bağlı insanları dahi feda edebilir.”

Hatta daha fazlasını bile yapabilir.

İsrail’den Gazze Şeridi’ne verdiği elektriği kesmesini istemek gibi.

Gazze Şeridi’nin elektriğinin bir miktarı İsrail’den giden hatla sağlanıyor ve parası, İsrail tarafından toplanan gümrük vergilerinden Filistin Yönetimi’ne düşen paydan kesiliyor.

Merkezi Londra’da bulunan El Hayat gazetesinin iki hafta önce yayınladığı habere göre, Filistin Yönetimi İsrail’den Gazze Şeridi’ne verilen elektriğin parasının gümrük vergileri payından kesilmemesini istedi.

Bu ne demek?

Şu demek:

Filistin Yönetimi, Gazze Şeridi’ne verilen elektriğin parasını ödemek istemiyor ve İsrail’e, gerekirse Gazze Şeridi’nin elektriğini kesmesini söylüyor.

Zaten uzun süredir elektrik krizi yaşayan Gazze Şeridi’nde İsrail’den gelen elektriğin kesilmesinin büyük bir felakete yol açacağını hatırlatmaya gerek yok.

Hastanelerin, diyaliz merkezlerinin, doğumevlerinin ve acil servislerin elektriksiz kalması Filistin Yönetimi için çok da önemli değil.

İsrail, Gazze Şeridi’nde yaşanacak bir felaketin topyekûn patlamaya yol açmasından korktu da Filistin Yönetimi’nin bu talebini reddetti.

Abbas, geçenlerde Hamas’ı tehdit etmiş ve Gazze Şeridi’ne yönelik çok daha ağır kararlar alabileceğini açıklamıştı.

Anlaşılan Gazze Şeridi’ni cezalandırmaya yönelik o kararlar birbiri ardına hayata geçirilecek.

Ramallah’taki Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’ne ilaç ve bebek maması göndermeyi durdurdu.

El Rantisi Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye, imdat çığlığı atarak, “İlaç yokluğu nedeniyle kanser hastalarına verdiğimiz hizmetin yüzde 90’ı durdu. Ramallah ilaç göndermiyor. Durum böyle devam ederse hastalar ölecek. Kanser hastalarını kurtarın” diyor.

Filistin Sağlık Bakanlığı’nın Ramallah ve Nablus’taki depolarında bol miktarda ilaç var.

O ilaçlardan bir kısmı Gazze Şeridi’nin hakkı.

Fakat Ramallah hükümeti ilaçları göndermiyor.

Hastalar ve bebekler ölürse ölsün.

Umurlarında değil.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), binlerce aileye yardım dağıtan Gazze’deki ofisini kapatarak yetkilerini ve görevlerini Ramallah’taki ofisine devretti.

Sebebi, Filistin Yönetimi’nin uyguladığı siyasi baskılar.

Abbas, elinden gelse Gazze Şeridi’nin havasını ve suyunu dahi kesecek.

Durum böyleyken, Gazze Şeridi’ni kuşatanın sadece İsrail olduğunu söyleyebilir miyiz?!