Dünya üzerindeki genç nüfusa baktığımızda kendi ilgi alanlarıyla ilgili konularda birçok gencin azim ve gayretle çalıştıklarını görürüz.
Çocukluktan başlayan süreçte her bir bireyin hangi konuya ilgi duyacağı zaman içerisinde şekillenmektedir.
Bu şekillenme sürecinde ise öncelikle aile sonrasında ise akraba, komşu ve içinde bulunulan toplumun etkileri oldukça büyüktür.
İnsan sosyal bir varlık olduğu için her türlü sosyal yapıdan etkilenen ve içerisinde bulunduğu her türlü sosyal yapıyı da yaratılışı gereği etkileyen bir yeteneğe sahiptir.
Dolayısıyla ağaç yaş iken eğilir atasözünün de çok güzel vurguladığı üzere ilk çocukluk dönemlerinden itibaren gençlerin aileleri tarafından ilgi duydukları alanlara yönlendirilmeleri gelecekleri açısından son derece mühimdir.
Aslında büyük resme baktığımızda gelecekleri derken bir çocuğun geleceği hem kendini hem de ailesini kapsamaktadır.
Yani her aile çocuğunun gelecekte başarısı için çalışır ve çalışmalıdır da. Peki aileler bunu yaparken gençlerin öncelikle kendileri sonrasın da ise aileleri için yapmaları gerekenler nelerdir sorusuna burada sadece gençlerin finans alanıyla ilgisi üzerinden cevap aranılmaya çalışılacaktır.
Ülkemiz gençleri arasında finans alanına ilgili gençler genellikle ebeveynleri iş dünyasının içerisinde olan ticaret veya sanayici ailelerden gelmektedirler.
Yukarıda bahsettiğim üzere ailelerin yapısı gençlerin ilgi alanlarına damgasını vuruyor.
Ama bana sorarsanız ülkemiz gençlerinin finans alanına çok daha fazla ilgi duyması gerekliliğine inanıyorum.
Çünkü;
Finansın öncelikle kişisel finans olarak insanın kendi cebindeki parasını nerede, nasıl ve ne biçimde harcayacağını insana öğretir.Gençlerin çalışacakları her neresi olursa olsun tüm şirketlerin gelir ve giderlerini dengeleyerek hareket etmelerini öğreterek kurumsal finansmanın nasıl olması gerekliliğini bize finans anlatır.Devletin bütçesinin nasıl yapılacağını kamu da hangi kalemlerin hangi oranlarda paylaştırılacağını ve harcamaların büyüklükleriyle birlikte sıklıklarının da ne olacağını da finans açıklar.Hayatın içerisinde tam anlamıyla kendine yer bulmuş olan sosyal, ekonomik ve idari tüm faaliyetlerin bütününde finansın yeri çok büyüktür.Kaynakların nasıl doğru bir şekilde kullanılacağını finans büyük bir titizlikle gençlere ifade eder.Fonun ne olduğunu açıklar.Fonların hangi alanlara nasıl yönlendirilmesi gerektiğini, yönlendirilen alanlarda kullanımının nasıl olması gerektiğini ve aksayan alanların nasıl rehabilite edilmesi gerekliliğini de finans tam anlamıyla içermektedir.Fonlar nasıl kazanılır ve hangi yöntemlerle kazanılır sorusunun cevabını da finansta bulabiliyoruz.Kazanılmış olan fonları nerelerde bulundurmamız gerektiğini de finans tüm yönleriyle bizlere anlatıyor.Fonu kazandık ve belirli bir alana yönlendirdik finansın işlevi orada bitmiyor. Kazanılan ve yönlendirilen fonun nasıl kullanılacağını da finans sayesinde öğrenebiliyoruz.Fonları tek başımıza oluşturamayabiliriz böyle bir durumda mutlaka yanımızda ortaklarımızın olması gereklidir. Ortaklarımızla birlikte oluşturduğumuz fonlarda amaç herkesin kazancını en üst noktaya getirmek olmalıdır. Buradaki kazancı maksimum düzeye nasıl getirebileceğimizi de bize finans tüm yönleriyle açıklamaktadır.
Gençlerimizi finanstan uzaklaştıran en önemli etmenlerden birisi matematik işlemlerin yapılmasındaki zorluk dereceleridir. Fakat matematik somut verilerle ilgilenen bir alan olduğu için her gençte mutlaka matematik ilgisi az da olsa vardır. Bu ilgi eğitimle üst düzeylere çıkarılabilir. O yüzden matematik zordur yanlış kanısını ortadan kaldırmak gerekir.