Adı dijital oyunlar olan bir sektör var. Oyun işte adı üstünde ne kadar büyük olabilir ki? 70 Milyar dolardan fazla ve giderek büyüyor. Finansal büyüklük dışında oyunların siyasi tarafları olduğunu, devletlerin, muhaliflerin, diktatörlerin, kapitalizmin oyunları kabiliyetli birer ekip arkadaşı olarak kullandığı bir sır değil.

Dijital oyunlar artık bir spor dalı ve dünyada “Elektronik Sporlar” olarak anılıyor. Bu spor dalını şimdiye kadar duymadıysanız bundan sonra çok duyacaksınız. 2020 Olimpiyatlarında aynı Atletizm gibi, yüzme gibi bir spor dalı olarak yarışmacıları olacak ve madalyalar alacaklar. Şimdiden aralarında Türkiye’nin de olduğu 7 ülke Elektronik Sporlar federasyonu kurdular ve sporcu yetiştiriyorlar.

Bilgisayar oyunu diye bilinen dünya aslında devasa bir sektör öyle ki dönen paranın büyüklüğü sinema sektörünü çok aşmış durumda. Pazarın Hakimi olan şirketlerin çoğu Amerikalı hemen ardında Kore ve bazı Asya ülkeleri geliyor.

Bu çerçeveden Türkiye’ye baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor peki? Türkiye en karlı tüketicilerin başında geliyor. Türkiye, oyuncu başına oyun oturumu süresinde 38.4 dakika ile dünyada birinci konumda. Kaba bir hesapla Türkiye günde 39 milyon saat oyun oynuyor. Hal böyleyken üretici olarak pazardaki payımız %1’in altında. Siyasetçilerin, yatırımcıların, akademisyenlerin, gazetecilerin hülasa ülkenin geleceğinde etkisi olacak herkesin bir an evvel Elektronik Sporlara gereken ilgiyi göstermesi gerekiyor. Geleceğin sineması, geleceğin meslek, askeri ve öğrenci eğitimi, geleceğin eğlencesi ve geleceğin ekonomisi dijital oyunların etrafında hatta tam merkezinde gelişecek.

Dijital oyunlar için, kültürümüzü ifsad ediyor, zaman kaybettiriyor, geleneksel eğlenceleri öldürüyor gibi dirençli bir tavır gösterirsek başkalarının yaptığı oyunlar satmaya ve gençler tarafından artarak oynanmaya devam edecek ve biz ettiğimiz kuru şikayetlerle ölüp gideceğiz. Halbuki kuru kuruya şikayet etmek yerine geleceği görüp hem tedbirlerimizi alıp hem de yatırımlarımızı yaparsak ülke olarak maddi ve manevi zeminlerde kazançlı oluruz.