Mehmet Görmez Hoca, Diyanet İşleri Başkanlığı’na geldiğinden beri iftira, dedikodu, yafta, hakaret derken şeytanın ne kadar malzemesi varsa hepsiyle saldırıyorlar.
“Diyanet şöyle şahanedir, Mehmet Görmez Hoca da böyle kusursuzdur” demeyeceğim. Kafası bir dünya adamlar var Diyanet’i bilmez olur muyum… Fakat bu Kutlu Doğum haberleriyle ilgili size perde arkasından bir fotoğrafı göstereyim. 2017’nin Ocak ayında bana bir e-posta gelmişti. Güya belgeli falan dört başı mamur hazır haberdi gelen mesaj. Efendim “Kutlu Doğum Haftası” bir FETÖ projesiymiş, bunu da güya ‘Kripto FETÖ’cü olan Mehmet Görmez yürütüyormuş. Bu mesajı okuduğum sırada yanımda olan dostuma aynen şöyle demiştim: “Düzenli olarak saldırıyorlar Mehmet Hoca’ya. İhale mi alamadılar, kontrol edeceklerdi de diş mi geçiremediler anlamadım; ama sürekli böyle haber servis ediyorlar.”
Aradan birkaç ay geçti, bu sefer tanıdığım bildiğim bir ağabeyim elinde aynı haberle gazeteye geldi. O sırada da gazete editörlerinden Emre yanıma gelip, “Ne yapıyoruz bu haberi” diye sorunca şöyle demiştim: “Doğru Kutlu Doğum hiç şüphesiz bu diyalogcu hainlerin işi. Doğru adının ve tarihinin değişmesi gerekiyor… Doğru olmayan ise Diyanet’e saldırmak. Elimizde Diyanet’ten başka ne var? Gâvurla, münafıkla, hainle, Siyonist’le, masonla işimiz bitti; İran’cısı, Vahabi’si, mezhepsizi derken ne kadar Ehli Sünnet düşmanı İngiliz uşağı varsa hepsini hallettik de sıra Mehmet Görmez’e mi geldi? Şu anda Diyanet İşleri’ne dalmak ahmaklıktır. FETÖ tam da bunu istiyor. Görmeyin bu haberi…” Tabii haberi çöpe attık.
Aradan 1 hafta geçti, bir gazeteci arayıp, “Kutlu Doğum FETÖ Projesi, diye bir haber var” dedi. “Yahu ne dolaştı bu haber böyle” dedim ve ona da çöpe atmasını söyledim. Aradan bir hafta geçti, aynı gazeteci tekrar aradı Mehmet Görmez’in FETÖ elebaşına yazdığı mektup var dedi. O anda anladım, biri Mehmet Görmez’i fena kafaya takmış. Şahsi kanaatim şudur: Fetullahçı hainler Görmez Hoca’yı kafaya takmışlar. Piyasadaki bütün gazetecilere bu tip haberler servis ediyorlar. Kim yayarsa artık… Mehmet Görmez’in mektubu denilen tuhaf metnin bir başka versiyonu da bana gelmişti. “İşte bu Görmez’in yazdığı mektup” diye bana yutturmaya çalışmışlardı. Mehmet Görmez öyle bir mektup yazmaz. Yazacaksa öyle yazmaz. O mektubu yazan kimse taklit bir jargonla yazmış ama becerememiş. Velev ki doğru olsun. Velev ki o satırları Mehmet Görmez yazmış olsun. Bunun asıl anlamı nedir biliyor musunuz? Mektubun ulaştığı kişi Fetullah Gülen kendi eliyle servis etmiş denektir. Yani mektup sahteyse müfteri oluyoruz; yok gerçekse o zaman da bir şeytanın pabucuna takılmış kullanılıyoruz demektir. FETÖ gibi bir beladan tam manasıyla kurtulmak için Mehmet Görmez Hocamız’ın daha güçlü ve Diyanet’in daha sağlam olması lazım. O sebeple varsa Diyanet’le ilgili bir derdimiz; saldırmak yerine münasip kanallardan ulaşıp hayrı tavsiye etmeliyiz…