Diriliş Postası’nın bir yıl önce yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana yazan yazarlarından biriyim.

Allah’a hamdolsun, bir yılı başarıyla tamamlayıp ikinci yıla girdik.

Rabbim hatalarımızı affetsin ve yazdıklarımızı salih ameller defterine kaydetsin.

Diriliş Postası ailesi olarak bu anlamlı günü bir otelde kokteylle kutlamak yerine Akçakale Süleyman Şah Kampı’na konuk olup Suriyeli kardeşlerimizle birlikte olmak istedik.

Suriye halkının haklı mücadelesine ve şanlı devrimine yayına başladığı ilk günden beri destek veren Diriliş Postası’na da bu yakışırdı.

Geceyi Harran’da geçirdikten sonra sabah kampa gittiğimizde platform çoktan hazırlanmış, çocuklar plastik sandalyeleri doldurmuştu.

Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk, Ankara Temsilcisi Saim Tut, yetkililer ve kamp sakini kardeşlerimiz konuşmalar yaptı.

Deir El Zur’dan şair Ahmed El Hıdır güzel bir kaside okudu.

Çocuklar, Suriye’yi anlatan ve duygularını ifade eden marşlar söyledi.

Oldukça yoğun ve dolu anlar yaşadık.

Suriyeli kardeşlerimiz mütevazı imkânlarına rağmen bizlere çok güzel bir program hazırlamışlar.

Kamp sakinlerinden konuşanlar sık sık Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, hükümete ve halka teşekkür etti.

Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Kamp şartları başka ülkelerdeki kamplara oranla kıyaslanamayacak kadar iyi.

Fakat ne kadar iyi olursa olsun vatana duyulan özlemi gideremiyor.

Yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığı kampın sakinlerinden büyük çoğunluğu Deir El Zur’dan gelmiş.

Onlardan iki gençle sohbet ettim.

Musab 16 yaşında ve kamptaki okulda 10’uncu sınıfta okuyor.

İki yıl önce gelmiş; annesi, babası ve kardeşleriyle.

Yahya ise 15 yaşında ve 9’uncu sınıf öğrencisi.

Okulda Arapça eğitim aldıklarını fakat Türkçe dersinin de olduğunu söylediler.

Türkçeyi öğrenmişler bile.

Programın sonunda çocuklara hediyeler dağıtıldı.

O küçük çocukların hep bir ağızdan “Eş şaab yurid ıskaatin nizam” (Halk rejimi devirmek istiyor) diye slogan atmaları muhteşem bir sahneydi.

Şair Ahmed El Hıdır’a herhangi bir sorun veya istekleri olup olmadığını sordum.

“Hamdolsun, hiçbir sorun yok” dedi.

Talep olarak da çadırların bu yıl yenilenmediğini ve eskimeye başladığını söyledi.

Kamp sakinleriyle idare arasında köprü olacak bir sivil komite oluşturmuşlar.

Evlilik ve benzeri işlerin organizesine yardımcı oluyorlarmış.

Diriliş Postası ailesinin bu anlamlı günlerini kendileriyle birlikte geçirmelerinden çok mutlu oldular.

Bizler de Suriye halkının haklı mücadelesinin zafere ulaşacağına olan inancımız bir kez daha pekişerek dönerken kalplerimizin birer parçasını orada bıraktık.

Suriyeli kardeşlerimizi unutmadık, Allah’ın izniyle hiçbir zaman da unutmayacağız.