DEM Parti, kent uzlaşısı kapsamında yerel seçimler için bir matematik kurguladı.
Bunun zemininde Cumhur İttifakı’na kaybettirmek hedefi var.
Kandil’den gelen talimat; “taban AK Parti’ye oy vermemeli” şeklinde oldu.
Sonraki adımda belirledikleri strateji; güçlü oldukları illerde aday çıkarmak, güçlü olmadıkları illerde CHP ile masaya oturarak ilçeleri almaya odaklanmak, bunun yanında da belediye meclislerinde söz sahibi olmak.
Bu kurnaz aklı, en bariz şekilde İstanbul’da gördük.
DEM Parti, İBB’yi alamayacağı için CHP ile iş birliği yaptı ve Esenyurt ilçesinde aday göstererek pazarlığı tamamladı.
DEM’in CHP ile pazarlığında meclis üyeleri de var.
Meclis üyelerinin grup kurmayı hedefledikleri biliniyordu ve fakat bunun nasıl olacağı hakkında fikir sahibi değildik.
Bu husus kamuoyuna yansıyan görüntülerle birlikte aydınlanmış oldu.
DEM’in Zeytinburnu’ndaki aday tanıtım toplantısı faş oldu.
Toplantıda Zeytinburnu'ndaki CHP listelerinden seçime giren DEM Partili meclis üyesi adayları tanıtıldı ve şöyle denildi: "Zeytinburnu'nda belediye başkan adayları çıkarmadık çünkü kazanamayacaktık. Bizim kazancımız olan meclis üyelerimizi CHP listesinden aday gösterdik. Bunlar kazandıktan sonra istifa edip DEM Parti'ye geri dönecekler. Artık bütün belediyelerde bizi temsil edecek arkadaşlarımız olacak."
İstanbul’da 22 ilçede aday çıkarmayan DEM, verdiği DEM’li isimleri CHP listelerinden seçim sürecine dâhil etti. Bu isimler kazandıktan sonra istifa edip DEM partiye dönecekler. Sonrasında da DEM Parti güçlü olmadığı il ve ilçelerde grup kurmuş olacak.
DEM’e belediyelerde söz sahibi olma olanağı açtığı için CHP, ciddi bir ihanetin içine girmiştir.
CHP, öncelikle kendi felsefesine ihanet içindedir.
DEM’e oy veren kitle ayrı, DEM’de görev alan; DEM ve PKK için çalışan kesim ayrı!
Bizim davamız, PKK’nın yörüngesinde Türk siyasetini manipüle etmeye çalışanlara dönüktür.
DEM, İstanbul ve doğu illerimiz dışında etkin hâle getirilmemeliydi.
Ama görünen o ki CHP’ye giden her oyda DEM’e de bir pay ayrılmış olacak.
Bunun hesabını halk görecek.
Halkımızın ferasetine güveniyorum.
PKK SEMPATİZANLARININ MİLİTANLIĞI
DEM’e oy verenler arasında masum halkımız da var, PKK sempatizanları da var.
Onlardan biri geçenlerde cüretkâr bir çıkış yaptı.
Esenyurt’ta çadır kurmak isteyen Zafer Partisi’lilere “Burası Kürt bölgesidir, burada çadır kuramazsınız” diyen bir kişi…
Türkiye’nin her bir köşesinde siyasi partilerin tümünün propaganda çalışması yapması hakkıdır. Buna kimse engel olamaz.
Buradaki asilik ve cüretkârlık başka.
Soru şu: PKK sempatizanlarına bu cüretkârlığı veren, bu hadsizliğe yol açan hangi güçtür? Elbette CHP! DEM’i son seçimlerin tümünde ortak ilan etmese de yörüngesinde tutan, onlara kazanım sağlatan partidir CHP.
Ve gelinen noktada DEM’in öz yönetim kafasıyla bulundukları mecraları sahiplenmeye dönük yaklaşımlarıyla tablo ortada!
Tabii ki kötü niyetli odaklara koklatacak bir damla toprağımız dahi yoktur.
Ama bu zihniyetteki kesimlerin kravat takıp da halkın karşısına çıkıp adamdan sayılması canımı sıkıyor.
Bir de saman altından yürüttükleri de cabası.
Allah vatanımızı, milletimizi, birliğimizi korusun.
LGBT DE CHP İÇİN SAHAYA İNDİ
İnmeselerdi olmazdı elbette.
En sıkı CHP ve DEM taraftarı kesimdir LGBT’ciler.
Sancaktepe’deki mitinge katılıp bayrak açtılar ve destek için slogan attılar.
“Ekrem ve Alper başkanla özgürce yaşam gelecek.”
“Tam yol ileri Ekrem Başkan’la”…
İşte sahadan ekstrem görüntüler de böyle. Yorum sizin.