Bir diriliştir Ramazan!
Topraktan başını kaldırmaya niyetlenen tohumlar misâli…
Bir diriliştir Ramazan!
Baharla birlikte yeşeren yeryüzü misâli…
Gerçekten öyle değil mi?
İnanmış insanlar da Ramazanla birlikte adeta bir diriliş gösterir. Canlanır, ayaklanır, yürür ve koşar.
İyiliğe, hayra, ibadet ve tâate…
Ne güzel bir canlanış bu… Ne güzel bir yürüyüş bu… Ne eşsiz bir koşu bu…
***
İlk adımları vardı onun. Recep, sonra Şaban. Hatırlatan Ramazan’ı. Gölgeleriydi onlar. Geleceğini müjdelerken şöyle duâ ederek uyarıyordu mü’minleri “Âlemlarin Rahmeti”:
“Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bizler için mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
İşte en güzel haber… Önemi vardır onların bu duada. Haberi vardır Ramazanın bu uyarıda. Orucundan, sadakasına, teravihinden, sahuruna… Zira Kur’an vardır merkezde:
“Ramazan ayıdır ki onda Kur’an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun.” (2 Bakara 185)
“Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı.” (2 Bakara 183)
“İnsanın her ameline kat kat sevap verilir. Bir iyilik, on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır.Allah Teâlâ, “Ama oruç başka. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben veririm. Oruçlu, şehvetini ve yemesini benim için bırakır,” buyurmuştur. ” (Müslim, sıyam 164.)
***
Hele bir de “Kadir”inden…
Kadir ki, “Bin aydan hayırlıdır.” Bu, Allah’ın Kur’an-ı Kerim’deki haberinde vardır:
“Doğrusu, Biz, Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (97 Kadir 1-5)
İşte bunlar kul için en büyük kazançtır… Ömrümüzdeki Kadir Gece’lerini bir saysak…
Ama yüreklerimiz burkulur bu arada. Tohumlar çıkarken, topraktan başını kaldırıp böcekler var mı diye bakar ya etrafına! Tıpkı onun gibi; dirilişe aday olan mü’min de bakar civarına başını kaldırırken…
Var mıdır acısı yine İslâm dünyasının?
Âh, evet… Gazze ateş altında yine. Her zaman olduğu gibi… Şehitlerimiz var bizde ve civarımızda…
Tohum çıkarken zorluk çeker ya! Aynen öyle… Nice zorluklarla kaldırır başını… Kaldırmalıdır. Zaten bu dünya, çile yurdudur. Mü’minler rahat bulmaya gelmemiştir. Onların rahat ve huzuru cennettir. Rabb’lerinin Cemal’ini seyretmektir. İşte bunlar sükûn buldurur ancak onu…
Ve bir müjde daha:
“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, îmân 28, savm 6; Müslim, sıyâm 203)
Rabbimiz, sonundaki Cennet Bayramı’na ulaşmayı da nasip eylesin!