Dünyaya ne teklif ettiğimizi iyi anlatmamız lazım. Son günlerde yaşadığımız süreç bir kuru cengâverlik değildir. Türkiye’nin bütün dünyaya teklifleri var. Türkiye artık “gönül coğrafyası” eşiğini geçip “himaye coğrafyası” stratejilerini devreye sokmuştur. Ankara’da 2017 Ocak’ta temsilcilik açması beklenen KDP (Barzani), yürüdüğümüzün Büyük Türkiye’nin hafif düzeyde ipuçlarından biridir.

Bu bağlamda Büyük Türkiye dünyaya ne teklif ettiğini, merhamet ve kudret çizgilerinin ne olduğunu ifade eden bir devlet arması belirlemelidir. Öyle bir arma olmalı ki; bütün dünyaya meydan okuyan bu aziz milletin nereden ilham aldığını da temsil etmelidir, hayallerini de…

Türkiye devleti dünyaya nasıl bakıyor? Dayatılan dünyayı niye kabul etmiyor, yerine nasıl bir dünya planlıyor? Bütün bunları izaha muhtaç boşluklar bırakmadan açıkça ifade edebilen bir armaya en çok şimdi ihtiyacımız var.

15 Temmuz’da ortaya çıkan kahramanlık; Türkiye’nin tam olarak kim olduğunu ifade etmesinin ötesinde bu çağda yazılmış en büyük coğrafyalara ilham olan bir destandır. Şimdi bu destanın ilham ve cesaret veren itici gücünü temsil edecek bir devlet arması Türkiye’nin siyasi, ekonomik, kültürel ve fiziki sınırlarının aslına rücu etmesi sürecinin ilk adımı olacaktır.

Arap dünyasının “Batı’dan bağımsızlık” hareketinde olan entelektüelleri,“Türkiye’nin potansiyelini ve tarihi sorumluluğunu sadece kendisi için bir nimet olarak görmesi ziyandır, israftır” diyorlar. Gezi darbesi, 17 25 Aralık darbesi, 15 Temmuz darbesi ve bugün döviz merkezli yürüyen bütün bu saldırıların aynı hasis iblis tarafından planlanan rezillikler olması; yürüdüğümüz yolun doğru ve iblisi korkutacak kadar büyük olduğunun ispatıdır…