Asgari ücrete yapılacak ara zammın görüşülmesiyle ilgili olarak dün saat 14.00’te taraflar bir araya gelmeye başladılar.
Taraf olarak hükümet, işçi ve işveren olmak üzere oluşturulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıya dâhil olarak ekonomik veriler ışığında yapılacak ara zammın ne olacağını görüşüp bir noktada karara varacaklar.
Öncelikle bu konuda karara varmak çok kolay bir iş değil an itibarıyla.
Çünkü ekonomik veriler maalesef hiçbir tarafı memnun eden düzeyde değil.
Bir taraftan her gün değer kaybeden para birimimiz diğer taraftan enflasyon sarmalıyla alım gücümüzün düşmesine sebep olan fiyat artışları.
Aslında asgari ücret konusu gündeme geldiğinde masanın etrafındaki tüm taraflar “gerçek olanın asgari ücret artırımından ziyade yeni belirlenen asgari ücretin işçiye veya çalışana refah getirebilecek bir seviyede olması” gerektiğinin çok iyi farkındalar ama maalesef konuya herkesin kendi perspektifinden yaklaşması sorunu olmasa.
Her asgari ücret belirleme toplantısında bu zamana kadar çalışan taraf en üst düzeyi yakalama, işveren tarafı daha makul bir ölçüde kalma ve hükümet ise çalışanı da işvereni de belirli bir noktada buluşturma çabasıyla konuyu çözme gayreti içerisinde olmuştur.
Bir taraftan bu gayret varken diğer taraftan da alım gücü konusu temel kaide olarak hep var olmuştur.
Öyle ki realitede asgari ücrete yapılan her zam aslında enflasyonu artırıcı bir etki ortaya koymaktadır.
Bakınız piyasalara daha asgari ücret görüşmeleri başlamadan özellikle hizmet sektörlerinde zam oranı belli olmadan gerek hizmetlere gerekse ürünlere yansıtılan zamlar oluşmaya başladı bile.
Yani bir anlamda asgari ücretliye verilecek ara zam daha asgari ücretlinin cebine girmeden cebinden çıkmaya başladı.
Belirlenecek oran makul seviyede olmalıdır ki işsizlik ve fakirlik sonucuna evrilen bir süreç başlamamış olsun.
Denge öyle kurulmalı ki hem herkes kazanmalı hem de ekonomik parametreler en iyi seviyeye gelebilmelidir.
İçinden geçtiğimiz süreçte iş dünyasının sorunları da bellidir, çalışanın sorunları da bellidir ve dahi ekonomi yönetiminin sorunları da bellidir.
Tüm sorunları azaltıcı bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi tüm tarafların masadan kârlı çıkacağı bir oranın belirlenmesine bağlıdır demek son derece yerinde bir değerlendirme olacaktır.
Asgari ücretin belirlenmesindeki parametrelerin tamamı çok iyi irdelenmeli ve her bir parametrenin en verimli şekilde çözümlenmesi sağlanmalıdır.
Bu parametrelerden bir tanesi yeni asgari ücretin işverene yükünün ne olduğu iken bir diğerinin de çalışanın alım gücü seviyesi olduğu bilinen bir gerçektir.
Her iki parametrenin de belirli bir düzeyde verimli bir şekilde ortaya konularak çözümlenmesi çok ama çok önemlidir.
Realist ekonomi politikalarıyla konulara yaklaşmalı ve çözüm yollarımızı daha önce de çok kere ifade ettiğimiz gibi bu kapsamda oluşturarak uygulamaya koymalıyız.
Bunu yaptığımız noktada sadece asgari ücret belirleme konusunda değil ekonomik anlamda aklınıza gelen her konuda en iyi çözüm yollarına ulaşmışız demektir.