Alzheimer hastalığı, unutkanlık ile başlayıp dikkat, bellek, konuşma ve anlama, öğrenme, muhakeme, problem çözme ve karar verme gibi bir grup zihinsel sürecin dahil olduğu bilişsel yeteneklerde bozulma ve birtakım davranış değişikliklerinin görüldüğü nörodejeneratif (yani sinir dokusunun bozulduğu, tahrip olduğu) bir hastalıktır.

Bu hastalığın sebebi henüz tam olarak bilinmemekle beraber, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve yaşam alışkanlıklarının bir arada etkileşimi sonucu birtakım sebeplerle ortaya çıktığı düşünülmektedir.

Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu hastalık, genellikle 65 yaş üzerinde ortaya çıkar. Ancak bazen 40-50 yaş civarında başlayan erken Alzheimer vakaları da görülmektedir.

Sebebi tam olarak bilinmese de, Alzheimer hastalığında beyinde sinir hücresi kaybı ve sinir dokularının yerine “amiloid plak” adı verilen protein yapılı kitlelerin yoğunlaştığı bilinen bir gerçektir.

Bilinen bir tedavisi olmayan Alzheimer hastalığı hakkında son yıllarda yapılan birçok araştırmada, beslenmenin ve vücutta iltihap düzeyinin azaltılmasının önemli etkisi ortaya çıkarılmıştır. Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, Alzheimer hastalarının hayvansal proteinlerden uzak, taze ve canlı sebzelerle beslenmesinin beyinde oluşan amiloid plakların büyümesini engellediği ve sinir dokusunu koruduğu gösterilmiştir.

Ayrıca beslenmede iltihap oluşumunu önleyici etkisi kuvvetli olan zerdeçal, zencefil ve diğer bazı gibi baharatların uygun ölçülerde kullanılmasının çok önemli olduğu bilinmektedir. Amerika’da Alzheimer oranı yüzde 46 ‘ya ulaşmışken, geleneksel olarak baharatların oldukça yoğun kullanıldığı Hindistan’da bu oranın yüzde 1’den az olması bir rastlantı değildir. Bu konuda yapılan araştırmalar, beslenmede yapılan doğru seçimlerin büyük ölçüde vücuttaki iltihabı azalttığı ve bunun da beyin dokusunu koruduğunu, Alzheimer belirti ve şikayetlerinde gerilemeye sebep olduğunu göstermektedir.

Yazarın web adresi: www.emineakin.com