Mübarek Ramazan ayının son haftasına girdik. İbadet ve taatin en üst seviyeye çıktığı bu günlerde iftar ve sahur sofraları etrafında iki yıllık Pandeminin elimizden metazori aldığı güzellikleri yeniden kazanmak için çalışıp duruyoruz.
Hayat kısa, zaman hızla geçiyor. İnsanlar bir yandan geçip giden zamana bir yandan bir daha geri gelmeyecek kayıplarına üzülmeye devam ediyorlar. İki koca yıl kaybeden insanlık kendinden neler kaybetti sorusunun cevabının peşinde. Evlere kapanıp hayatı kısıtlanan, çalışma şartları zorlaşan, işinden, aşından olan, Pandemi sonrası enflasyon artışlarından etkilenen, hayatı zorlaşan insanlık refaha ulaşmak için debelenip durmaya devam ediyor.
Zor bir hayatın daha da zorlaştırdığı yaşam döngüsü yetmiyormuş gibi anlamsız bir savaşın etkilerine de maruz kalmış durumda. Rusya’nın Suriye’de kazandığı güç ve savaş kabiliyetiyle Ukrayna üzerine saldırganca tavırları ve en son savaş başlatması ile daha da zor bir sürece girdik. Suriye savaşıyla bozulmuş denge Rusya-Ukrayna savaşıyla darmadağın olmuş durumda. Ukrayna’yı NATO’ya alma vaadiyle dolduranlar, al sana silah ve savaş, söylemleriyle bir ülkeyi ateşe atarken vicdanlarının rahat olduğunu düşünüyorlar mıydı acaba? Ya da Rus lider Putin eline sürdüğü kandan mutlu mudur? Her gün ölen binlerce insanın kanı bir şekilde batının ve doğunu iktidar bloklarının ellerine bulaşmaya devam ediyor. İnsanın bir değeri var mı? Yok ki, savaşmak ve öldürmek bu kadar basit bu kadar anlamsız.
Ramazandayız, biz ibadetlerle meşgulken insanlar ölüyor. Tıpkı yıllardır Filistin’de olduğu gibi, Afganistan’da, Yemen’de, Irak’ta, Suriye’de, Arakan’da olduğu gibi. Dikkat ettiyseniz hepsi İslam coğrafyası. Uzun zamandır Müslüman olmayan bir coğrafyada bu türden büyük bir çatışma yoktu. Onlar arasındaki savaşın mağdurları başka ülkelerde çok çabuk kabul edilirken Suriye, Irak, Afganistan savaş mağdurları hep dışlandılar, Dışlanmaya devam ediliyorlar. Yetmedi İngiltere sığınmacıları Uganda’ya gönderme fikrini icat etti. Müslüman kimlikleri kendinden uzaklaştırmayı çözüm yolu olarak görüyor batı. Uzaklaştır ve kurtul. Kendinden uzak tut, Müslümanı ve savaşı, ama her yere silah ve mühimmat pompalayarak dünyayı yangın yerine çevirmekten de geri durma.
İnsanlık kendinden çok şey kaybetti. Bu gidişle daha çok şey kaybedecek. Mazlumların çığlıkları yeryüzünü yakmaya devam edecek. Hesabı kıyamete kalacak çokça şey birikiyor. İnsanlık hesap verecek; Hesabı üstün olan Allaha. Ramazan ibadet ayı, dua ayı; Son on gün içindeyiz. “Duanızda olmasa ne ehemmiyetiniz var” diyen bir Allaha iman etmiş insanlar olarak hesabın olduğunu da biliyoruz.
Allah’ım bizi hesap gününde mahcup etme. Ellerimize mazlum kanı sürme. Bizden dolayı kimseyi ateşle imtihan etme. Üstümüzdeki belaları defet. Bizi selamete eriştir. Duasıyla bu Ramazan gününde selamet isteyelim vesselam.