Sosyal medya platformu X, mavi tikli hesabımı geçen hafta kapattı. Gerekçe ise bir haber sitesinin “İt(!)rail Güvenlik Bakanı It(!)amar Ben-Gvir’in ‘Mescidi Aksa’ya sinagog inşa edeceğiz’” ifadesini alıntılayıp “Bu itin başına ödül koyuyorum. Bunu öldürecek kahramana bir milyon dolar toplayıp vereceğim. Söz veriyorum...” tabirini kullanmak. Yazdığım cümle gerçek manada ses getirdi ki bazı çevreler tweet üzerinden saldırmaya başladılar. X platformuna binlerce şikâyet gitti hem de Türkiye’den. İsrail için savaşmaya giden bir gazeteci artığı beni hedef gösterdi. İsrailli bazı sözde hukukçular Ceza Mahkemesine başvuru yaptılar. On binlerce saldırı tweeti geldi. Şikâyetler nedeniyle X, hesabımı askıya aldı. Nedeni işte bu alçaklara yenilmesi oldu. Onlar Mescidi Aksa’ya sinagog yapacağız deyince bir şey olmuyor da biz bir şey yazınca tu kaka oldu.

Binlerce destek tweeti de geldi. Hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek isterim. Bir söz aklımın ucunda, onu da yazmazsam eksik olacak gibi. “Yaptıklarımdan pişman değilim, aklım hâlâ yapamadıklarımda.” diyesim var. Gazze’de on binleri şehit ettiklerinde bu kadar da ses çıkaramıyorsak veyl olsun bize.

Dostlar aradılar sağ olsunlar. Öyle her camiadan, konumdan kıymetli dostlar. Sağdan, soldan, her kesimden. İsimlerini vermeyeyim ama harika insanlar. Destek veriyoruz dediler. Bu konu bir farkındalık oluşturma, değer verme davranışı. Biliyorum, İt(!)amar’ın çevresindeki çember daha da sıkı korunuyor artık. Mesele It(!)amar değil, oradaki siyonist rejim yoksa hiçbir Müslüman onlar gibi antisemitist değil. Hiçbirimiz, kimseyi Yahudi olduğu için dışlamıyoruz; kimseye Yahudi olduğu için düşman da değiliz. Biz, siyonist işgalci çete göz göre göre katliam yaptığı için tepki veriyoruz. Hiçbirimiz bir Yahudi’yi öldürelim diye sokağa çıkmıyoruz. Bırakın Yahudi’yi, onlarla iş birliği yapanları dahi “İnsan canı kutsaldır” diye elimizden geldiğince koruyoruz ama siyonistler hem Müslüman hem Yahudi düşmanı. Yine de düşman değiliz, kin gütmüyoruz ama adalet istiyoruz. Katliam yapan ve o katliamda imzası olan herkes yargılanmalı, cezasını da çekmeli; diyoruz/demeye de devam edeceğiz.

Beni de Ceza Mahkemesi’ne şikâyet etmişler, etsinler. Geri dönecek hâlimiz yok. Aklımız hâlâ yapamadıklarımızda. “Abi dikkat et. Bunlardan şeytan bile korkuyor.” diyen dostlar oldu. Bizim dostlarımız ağzı dualı insanlar; onlardan da şeytandan da korkmaz insanlar. Ahdimiz var, andımız var. Diyarbekirlinin dediği gibi demirden korksak trene binmezdik. Vesselam…