Geçtiğimiz hafta “Mustafa Kemal’in askerleriz” ve Subay yemin töreninde yapılan “korsan yemin” tartışmaları ile geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmak için sekiz gün bekledi. Herkes eteğindeki taşları döktü, o sustu.

Hadi eski dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayarsızlara ayar verdiği bazı anekdotları tekrar hatırlayalım.

Erdoğan, Nejat Uygur'u GATA'da tedavi gördüğü sırada ziyaret etmek istediklerinde "Başbakan'ın eşi gelmesin" cevabının verildiğini anlatırken bir an sesinin tonu değişiyor. Başbakan olmuşsunuz ancak eşiniz başörtülü diye kendisini askerî hastanede hasta ziyaretine götüremiyorsunuz. Erdoğan bunu hatırlattıktan sonra, "Tabii ondan sonra toplanan YAŞ biraz tatsız geçti" diyor bir yazara…

O dönem başbakan olan Erdoğan'ın bunun üzerine Genelkurmay Başkanı'nı aradığı ve sert bir dille uyardığı biliniyor. Ancak Erdoğan'ın Genelkurmay başkanlarına yönelik sert çıkışı sadece bundan ibaret değil. Birkaç anekdotu daha paylaşalım:

27 Nisan e-muhtırası verildiğinde telefona çıkmayan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, AK Parti'nin açıklama yapacağı duyurulunca 28 Nisan günü Erdoğan'ın telefonuna geri dönüş yapıyor. Erdoğan'ın ilk sözü "Paşa, bu ülkeyi sen mi yöneteceksin, yoksa ben mi?" oluyor.

Bir MGK toplantısında ise Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, hükûmeti itham eden bir konuşma yapıyor. Başbakan'ın uyarmasına rağmen Eruygur aynı tonda konuşmasını sürdürünce Erdoğan masaya vurup "Kes ulan!" diye bağırıyor. “Kes ulan”…

Kudretli bir generale kes ulan demek her babayiğidin harcı değil, hele de her şeyi biz yarattık deyip “28 Şubat bin yıl sürecek” diyenlere “kes lan” demek ne haddine başkalarının.

Askerî öğrencilerin yemin töreninde bir grup öğrenci askere, resmî tören sonrası bir hâller oldu. Kılıçlar çekildi, antlar içildi. Herkes bir kafadan konuştu. Erdoğan sustu, tek kelime etmedi. AK Parti içinden değişik sesler çıktı. Hatta hükûmet destekçisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey’in açıklamaları bir nebze ortalığı rahatlattı. Şöyle demişti Bahçeli:
“Kanuni yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir.

Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz anılarını ve kutlu eserlerini istismar etmeye, bu çerçevede kutuplaşma dalgası oluşturmaya kalkışmamalıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ortak değeridir, ilk cumhurbaşkanımızdır, millî mücadelenin yol başçısıdır.”

Ve Erdoğan kılıç sallayıp yeni bir metin okuyanlara resmen yeniden “Kes lan” dedi. O kılıç sallayanların yaptıklarının yanlarına kalmayacağını da ifade etti. Artık Genelkurmay ve ilgili üniversite gerekli girişimleri yapıp gerekli cezaları verecektir. Kimse kendi kafasına göre bir cunta oluşturamaz; artık bunu öğrenmesi gerekenler neden böyle yaptılar; elbette bunun da bir cevabı olacaktır. İzleyip göreceğiz. Vesselam…