Bilginin hayatı yönlendirdiği zaman diliminin peşinden koşmaya çalışıyor insanlık. Bilimsel gelişmeler, teknolojik icatlar hayatın genetiğine müdahale etmiş vaziyette. İletişim araçların son on- on beş yılda belki de insanlık tarihinde kat ettiği mesafenin rekorunu alt üst etti.
Nesillerin ruhu değişti. Ruh kaldı mı nesillerde. Ruhuna hangi unsurlar tesir etmekte adına hitabeler yazılan gençlerin. Bir harf için köle olacak ruhlar kaldı mı aramızda? Kim var dendiği vakit fevc fevc ben varım diyen yürekler mumla aranır oldu mekteplerde.
Suçlu hep gençler mi acaba, çok gidiliyor çocukların üzerine, hep onlar mı suçlu, büyükler üzerlerine düşenin hakkını vermiş gibi ahkâm kesmekte.
Artık çocuklar, sözlerinizi değil izlerinizi takip etmekte. Sevmiyor nutuk çekenlerin sıkıcı sözlerini yeni nesil. Kuru vatan millet naraları da heyecanlandırmıyor teknoloji neslini. Kuşaklar arasında fersah fersah açılan mesafeler var artık. Bilgi kimsenin tekelinde değil, hele teknolojiye sadece varlıklı insanlar ulaşmıyor. Teknolojinin şekillendirdiği bir dünyanın vatandaşları var karşınızda.
Değişmelisin, değiştirmelisin, gönüllere girecek farklı caddeler inşa etmelisin, bölünmüş yollar yetmiyor insanların kalbine girmek için. Hele etkili ve yetkili insanların emirleri hiç para etmiyor bu kitlenin pazarında.
Koca dünya küçücük köye dönüştü. Uzaklar yakın oldu, bilinmezler bilinir oldu, gizli olan her şey aşikâr. Fakat kendisi küçük fakat etkisi büyük haneler buzhanenin bölümleri oluverdi de haberi yok insanların. Daireler akıllı oldu fakat insanlar aklını kaybetti. Odalar ısındı bilmem ne marka cihazlarla fakat yürekler soğuktan tuz buz… Yoklar var oldu son yıllarda fakat asıl var olması gerekenler kayıp gitmekte ellerimizin arasından.
Sıcaklığın membaı aile yok oluyor her geçen gün. Evlilik yaşı otuzlara yaklaştı. Birliktelikler on yılları öngörerek kurulmuyor artık. İki gönül bir olunca bırakın samanlığın seyran olmasını bayramlarda bile bir araya gelemiyor sahte iltifatlarla bir araya gelen erkek ve kadınlar. Kumdan kale aile ocağı. Yel kayadan ne koparır denirdi önceleri, ya şimdi…
Siz, bilmem hangi makama kimler gelsin kavgasında ısrar edin. Ne de olsa zemane gençlik tüm problemlerin sebebi. Samimiyet canlılık ve daima yenilik… Bir gencin kalbindeki heyecanın ulaşabileceği menziller oluşturun bir de. Dert edinin eğitimi, nefes tüketin kültür için, bırakın sosyal medya paylaşımları ile tatmin olma yarışını.
Kitap medeniyetini kurmak için değer verin yazarlara, dolgu malzemesi olarak kullanılmasın şairlerin şiirleri. Uzun soluklu gençlik projelerine harcansın kalkınma ajanslarının milyonlarca liralık bütçeleri. Üretim, her alanda üretim, özellikle değer ve bilim üretimi ve dahi iktisadi alanlarda üretim.
Ülkenin gelecek planlarını oluşturanlar arasında cebi boş fakat beyni dolu insanların yer alması gerekir. Mirasyedi gençlerin insafına bırakılmayan bir çalışma ekibi yeniden Allah rızası için yollara dökülmeli. Vakit çok olmadan… Vesselam.