Yemen hükümetinin geçici başkent olarak kullandığı Aden kentinde ayrılıkçı milisler ile Cumhurbaşkanı Abdurabbih Mansur Hadi’ye bağlı güçler arasında çatışmalar devam ediyor.
Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen ayrılıkçılar hükümet binalarını ele geçirdi.
Kısacası Cumhurbaşkanı Hadi’ye darbe yapıldı.
Yemen’e askeri müdahalede bulunan Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez koalisyonunun içinde yer alan BAE, resmi açıklamalarında koalisyonla birlikte Hadi başkanlığındaki meşru yönetimi desteklediğini iddia ediyor.
Perde gerisinde ise Güney Yemen’i Yemen’den ayırmayı ve önemli bir liman kenti olan Aden’de tümüyle kendine bağlı bir yönetim kurmayı planlıyor.
Aden ve çevresinde halen maaşlarını ve silahlarını BAE’den alan 20 bin kişilik bir milis gücü var.
Ayrılıkçıların hükümet binalarını Abu Dhabi’nin verdiği silahlarla ve araçlarla işgal etmesi darbenin arkasında BAE’nin olduğunun bir başka kanıtı.
Cumhurbaşkanı Hadi’nin Riyad’dan Aden’e dönmesi de yine BAE tarafından engelleniyor.
Aden’deki çatışmalar ve Abu Dhabi tarafından desteklenen darbe, Suudi Arabistan’ı da zora soktu.
Çünkü Riyad’ın başını çektiği koalisyon Yemen’e seçilmiş Cumhurbaşkanı Hadi’yi desteklemek için girmişti.
“Kararlılık Fırtınası” adıyla Mart 2015’te başlatılan askeri müdahalenin amacı Husilerin ve devrik lider Ali Abdullah Salih’e bağlı güçlerin meşru hükümete yaptığı darbeye son vermek ve başkent Sana’yı darbecilerin işgalinden kurtarmaktı.
Aden’de Hadi’ye yapılan darbeyi kabullenmek Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyonun Yemen’deki operasyonunun meşruiyetinin ortadan kalkması anlamına geliyor.
Herkes gibi Riyad da bunun farkında.
Öte yandan, BAE’ye bağlı güçlere karşı Hadi’yi savunmak Abu Dhabi’yle ters düşmek demek ve Suudi Arabistan’ın şu an en yakın müttefiki BAE’yle bu tür bir mücadeleye girecek gücü yok.
Aden’deki krizle ilgili Riyad’dan yapılan açıklamalar bu çaresizliği açıkça gösteriyor.
Hadi başkanlığındaki meşru yönetimi desteklemek üzere kurulan koalisyona ait savaş uçakları Hadi’ye bağlı güçleri bombalıyor.
Suudi Arabistan ise sanki dışarıdan bir gözlemciymiş gibi tarafları sükûnete davet ediyor.
Aden’deki çatışmalarla ilgili açıklamada “taraflar” ifadesinin kullanılması darbecilerin meşruiyetini kabul etmek anlamına gelir.
Hadi yanlıları – Riyad’ı kızdırmak istemeseler de – darbeci milislerle meşru cumhurbaşkanını aynı kefeye koyan bu yaklaşıma doğal olarak tepki gösteriyor.
Gelinen noktada Yemen hızla yeniden bölünmeye doğru sürükleniyor.
Suudi Arabistanlı emekli General Enver Işki dün oldukça dikkat çekici bir öneride bulundu.
Yemen’de çözümün federalizmden geçtiğini iddia ederek, biri kuzeyde ve diğeri güneyde iki ayrı hükümet kurulmasını, Hadi’nin de federal yönetimin başkanı olmasını teklif etti.
Işki’nin kuzeydeki hükümetin başkanlığı için önerdiği isim geçenlerde Husiler tarafından katledilen Ali Abdullah Salih’in oğlu Ahmet.
Güneydeki hükümetin başkanlığı için önerdiği isim ise Hadi tarafından görevden alınan Aden eski valisi Ayderus Ez-Zubeydi.
Her ikisi de BAE’nin adamları.
Halen Cidde’de bir araştırma merkezinin müdürü olarak görev yapan Işki, her ne kadar yukarıdaki önerinin sadece kendi görüşü olduğunu söylese de emekli generalin Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’dan yeşil ışık almadan bu tür açıklamalarda bulunamayacağı biliniyor.
Abu Dhabi – Riyad ikilisi Aden’de planlarını hayata geçirebilirler.
Hadi’nin buna karşı koyacak gücü yok.
Fakat Sana hâlâ Husilerin elinde ve Ahmet’i Kuzey Yemen’in başına geçirmeleri o kadar kolay değil.
Anlaşılan o ki, BAE Aden’de istediğini alıp Suudi Arabistan’ı Kuzey Yemen’de Husilerle baş başa bırakacak.