Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’a bugünden başlayarak üç gün sürecek resmi bir ziyaret gerçekleştirecek.

Mekke ve Medine’yi de ziyaret ettikten ve umre yaptıktan sonra Riyad’a geçerek Kral Selman Bin Abdülaziz ile görüşecek.

Erdoğan’ın bu ziyareti Arap Baharı ve özellikle de Mısır darbesi nedeniyle bozulan Ankara – Riyad ilişkilerinin yeniden düzelmesi yolunda atılan önemli bir adım.

Suudi Arabistan, yeni kral ile birlikte iç politikada ve dış politikada değişikliklere giderek yeni bir sayfa açma yolunda.

Kral Selman’ın dış politikasının Türkiye’nin elini güçlendirici yönde olması bekleniyor.

Kral Abdullah döneminde Suudi Arabistan dış politikası tamamen Birleşik Arap Emirlikleri’nin dış politika eksenine girmişti.

İki ülke birlikte Mısır’daki darbeyi destekleyip finanse etti.

Kral Selman döneminde bunun değişeceğine dair güçlü işaretler var.

Yeni kralın ilk işi BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed’in müttefiki Kraliyet Divanı Başkanı Halid El Tuveycri’yi tüm yetkilerinden arındırıp saraydan uzaklaştırmak oldu.

İmam Muhammed Bin Suud Üniversitesi Rektörü’yken katıldığı bir panelde Türkiye’ye ve Erdoğan’a ağır hakaretlerde bulunan ve daha sonra İslami İşler Bakanı yapılan Süleyman Eba’l Khayl’ı görevden aldı ve yerine yeniden “İhvancılara hoşgörülü davranmak” ile suçlanan Salih Âlu’ş Şeyh’i atadı.

Bu ve benzeri küçük ama anlamlı değişiklikler oldu.

Suudlu analistlerin bugünlerde söylediği şu:

“Riyad, Muhammed Bin Zayed’in ve Abdülfettah El Sisi’nin savaşlarına artık daha fazla destek vermeyecek.”

Ankara, Suudi Arabistan’ın dış politikasındaki değişim eğilimini çok iyi okudu ve değişimin Türkiye’nin elini güçlendirecek yönde olacağını gördü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turunu bölerek Riyad’a cenaze törenine gitmesi ve Türkiye’de bir günlük yas ilan edilmesi bu değişimi teşvik ve iki ülke arasındaki ilişkileri onarma arzusunu ifade eden iyi niyet mesajıydı.

Bu mesajın Riyad tarafından da gerektiği gibi okunduğu söylenebilir.