Hayat, imkânları genellikle zor şartlarla işaret ediyor. İnsanoğlu başka türlü laftan anlamıyor sanırım. Takdir-i İlâhî de bu yöntemi uygun görüyor. Bir musibetin bin nasihatten evla olduğunu bilmeyen, tecrübe etmeyen de yoktur herhalde.
Koronavirüsü meselesi ve bağlantılı gelişmeler de böyle etki uyandıracak gibi. Herkes kendi iş alanı ile ilgili güncelleme yapmak durumunda kaldı, kalıyor, kalacak.
Ben sinema eğitimi konusuna dikkat çekmek istiyorum. Ve elbette bu husus her eğitim alanına da uygulanabilir.
Bu tarz karantina ya da sınırlandırma dönemlerinde mecburen de olsa “online eğitim” ya da “uzaktan eğitim” yöntemine geçildi. Yeterli değil ama yapılmaya başlandı.
Mesela biz kendi eğitimlerimizi aksatmamak için hemen internet tabanlı uzaktan-çevrimiçi eğitime geçtik. Atölyelerimize böyle devam ediyoruz. Senaryo, yazarlık, kurgu, yönetmenlik gibi dersler yüzde 50’den yüzde 100’e kadar varan oranlarda uzaktan da yapılabiliyor. Hal böyle olunca zaman ve mekân sınırlaması kalkıyor.
Bu yöntemin sadece kriz dönemlerine mahsus olmaması gerekir. Türkiye gibi kalabalık nüfusu olan, mesafelerin ciddi oranda olduğu yerlerde uzaktan ve çevrimiçi ders uygulaması verimli bir yöntem olacaktır.
Konuyu sadece Türkiye ile sınırlı tutmamak da gerekir. “Online” sistem sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki eğitime ya da organizasyona aynı şekilde katılmak mümkün.
Bunları söylerken “yüz yüze, diz dize, göz göze eğitime artık gerek kalmadı” demiyorum tabi ki. İmkân ve insan bağlamında çözüm odaklı olmak gerektiğini düşünüyorum. Sinemanın uygulama alanı çok önemli. Ve uygulama da uzaktan eğitim yoluyla çok zor halledilir. Bu sebeple yüzde 100 bir orandan bahsedemeyiz zaten. Ayrıca insanların aynı havayı teneffüs etmesi ve göz göze değerlendirme yapması da çok şeye bedeldir.
Bütün bunların önemini atlamadan, mekân ve zaman duvarlarını aşmak için yeni yöntemler denemek gerekir.
Bir senaryo dersi için teori ve uygulama tamamen çevrimiçi yöntemle uygulanabilir. Ki, senaryo sinemamızın en çok kalifiye çalışana ihtiyaç duyduğu alanlardan.
Film okumaları/tahlilleri tamamen çevrimiçi yöntemle yapılabilir. Sinemayı ve hayatı anlamlandırmak, yöntem üzerine düşünmek için çok önemli fayda barındıran film okumalarını zaman ve mekâna takılmadan yapabilmek mümkün.
Teknoloji artık her türlü işimizi kolaylaştırıyor. Kurgu dersleri de bu bağlamda neredeyse tamamen çevrimiçi yapılabilir. Öğreticinin ekranını karşıdaki herkesin görmesini sağlayacak programlar var.
Örnekler çoğaltılabilir. Biz yapmaya çalışıyoruz. Herkes bir yerinde tutup yapmalı. zira hayat devam ediyor.
Diğer taraftan…
Sadece kriz dönemi ile alakalı değil bu husus. Anadolu’nun birçok noktasında sinema eğitimine ulaşamayan yetenekli insanlar var. Ya da özellikle birlikte ders görmek istediği kişiye ulaşamayanlar…
Yeni yöntemler, dijital altyapı bu meseleleri sorun olmaktan çıkarıyor.
STK’lar, Milli Eğitim Bakanlığı, resmî kurum ve kuruluşlar, şahıslar… Herkes bu hususta üzerine düşeni yapmalı.
Zamanı yakalayamazsak peşinde koşarak nefes nefese bir ömür geçirmek zorunda kalırız. Zamanı yakalayabilmek de önceden görmek ve hareket etmek gerektirir.