Cumhurbaşkanı Erdoğan önümüzdeki günlerde İran’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek.

Türkiye’nin Yemen’e düzenlenen ve “Kararlılık Kasırgası” adı verilen operasyona desteği ile Erdoğan’ın İran’ı eleştiren açıklamaları nedeniyle ziyaretin iptali gündeme geldi.

Tahran’dan Erdoğan’ın İran’a gelmemesini isteyen sesler yükselirken Türkiye’den de İran’dan da yapılan resmi açıklamalarda ziyaretin iptal edilmediği ve planlandığı gibi gerçekleştirileceği bildirildi.

Cumhurbaşkanı’nın İran’a yapacağı ziyaret Arap sokağında da epey tartışma konusu oldu.

“Erdoğan İran’ın Arap ülkelerine müdahalesini protesto ederek Tahran ziyaretini iptal etti” şeklinde haberler yapıldı.

Cumhurbaşkanı’nın “İran politikalarını gözden geçirmeli ve Suriye’den, Irak’tan ve Yemen’den çekilmeli” diyerek Tahran’ın yayılmacı politikalarını eleştirmesi ve bu politikaların yol açtığı tehlikelere dikkat çekmesi memnuniyetle karşılandı.

Bu nedenle ziyaretin iptal edilmesi yönünde bir beklenti var.

Ankara’dan ve Tahran’dan yapılan açıklamalar Erdoğan’ın İran’a gideceğini gösteriyor.

Hiç şüphesiz bu ziyaret, Tahran’da yapılacak açıklamalar ve verilecek fotoğraf Arap sokağı tarafından ilgiyle takip edilecek ve ziyaretin bir takım yankıları olacak.

Ziyareti Türkiye ve Erdoğan aleyhinde propaganda malzemesi yapmak isteyenler Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkacak her söze dikkat kesilecek.

Suriye, Irak, Yemen, Lübnan ve tüm bölgedeki yayılmacı politikaları nedeniyle halk arasında İran’a ciddi tepki ve öfke var.

Komşu ülke hakkında sözlerine dikkat eden Erdoğan’ın Tahran ziyaretinden hemen önce yaptığı açıklamalar da bu tepkinin kanıtı.

İran bölgenin önemli ülkelerinden biri ve Türkiye’nin komşusu.

Suriye’de Baas rejimine verdiği destek nedeniyle Türk yetkililer İran’a ziyaretlerini iptal edecek edecek olsalar Beşşar El Esed’in en büyük destekçisi Rusya’yı ve Mısır darbesini finanse eden Körfez ülkelerini de boykot etmeleri gerekir.

Dolayısıyla ziyaretin iptal edilmemesi izah edilebilir.

Fakat Tahran’da İranlı yetkililere verilecek mesajlar ve medyaya yapılacak açıklamalar birkaç gün önce söylenenlerle çelişmemeli.

“İkinci evindeyim” gibi daha sonra tevile ihtiyaç duyulacak şeyler söylenmemeli.

Türkiye düşmanları bugünlerde Arap sokağında “Erdoğan’ın söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmuyor” şeklinde propaganda yapıyor.

Sloganları “Amerika’ya ölüm” olan Husilerin Yemen’de Washington ile işbirliği yapmaları ve Amerikan askerlerine tek bir kurşun dahi sıkmamaları örnek gösteriliyor.

Erdoğan’ın da İran aleyhinde açıklamalar yapmasına rağmen Tahran’la işbirliği yaptığı, Irak’taki Şii milislere silah gönderdiği iddia ediliyor.

Aynı çevreler Erdoğan’ın İran ziyareti sırasında söylenecek gereksiz bir sözü veya verilecek yanlış bir fotoğrafı dört gözle bekliyor.

Türkiye’ye duyulan güveni ve sevgiyi sarsmak için pusuda bekleyenlere malzeme verilmemeli…