İdlib’de Rusya’nın ihaneti sonucu 33 askerimizin şehit olmasının ardından Suudi Arabistan rejiminin gayri resmi sözcüleri ve trolleri sevince gark oldu.
Hain saldırıyı sosyal medya hesaplarında burada yazamayacağım alçaklıkta ifadelerle kutladılar ve kahraman askerlerimize ağır hakaretlerde bulundular.
Benzer bir sevinci 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin başarılı olduğunu sandıklarında yaşamışlardı.
O gün olduğu gibi günün sonunda Suriye rejimi güçlerine ve müttefiklerine vurulan ağır darbeyle yine sevinçleri kursaklarında kaldı.
Bu durum Riyad’ın korkularının yansımasından başka bir şey değil.
Geçenlerde bir grup Türk umrecinin Safa ve Merve arasında Mescid-i Aksa lehine slogan attığını gösteren kısa bir video kaydı yayınlanmıştı.
O görüntü Suudi Arabistan’ı fena halde ürküttü.
Eylemin örnek teşkil etmesi ve başka ülkelerin hacılarının ve umrecilerinin de aynı şekilde Müslümanların ilk kıblesi için Mekke’de gösteri yapması ihtimali Riyad’ı korkuttu.
Aiz el-Karni gibi isimlerin tepki için öne sürülmesi yetmedi, Abdülfettah es-Sisi yönetimindeki Mısır’dan Türk umrecilerin eylemi aleyhine fetva alındı.
Türkiye’nin İdlib’de Rusya, Suriye rejimi ve İran destekli Şii milislere karşı yürüttüğü mücadele diğer Araplar gibi Suudi Arabistan halkı tarafından da ilgiyle takip ediliyor.
Kahir ekseriyetinin içten içe Türkiye’nin başarısı için dua ettiğini biliyoruz.
Suudi Arabistan rejimini ve trollerini deli eden de bu.
Sen yıllarca halkına İran’ın ve Hizbullah’ın bir numaralı düşmanların olduğunu anlat.
Fakat onlara karşı dişe dokunur hiçbir zaferin olmasın.
Yemen’de Husilerden darbe üstüne darbe ye.
Sonra Türkiye’ye karşı İran’ın ve Hizbullah’ın desteklediği Suriye rejiminin yanında yer al.
Bu Suudi Arabistan halkının kabullenebileceği bir şey değil.
Türk ordusunun bir gecede rejim güçlerini, İran destekli milisleri ve Hizbullah militanlarını darmadağın etmesinin – duygularını açıkça dile getiremeseler de – Suudi Arabistanlılar tarafından coşkuyla karşılandığından şüphe yok.
Halkın gönlünün tamamen Türkiye’ye ve Erdoğan’a kaymasından endişe duyan Suudi Arabistan rejiminin gayri resmi sözcüleri ve trolleri ordumuzun elde ettiği askeri başarıyı önemsiz göstermeye çalışıyor.
Başta Ukaz olmak üzere Suudi Arabistan gazeteleri, “Türkiye’nin batağa saplandığını ve ekonomisinin çöktüğünü”, “Erdoğan’ın sonunun yakın olduğunu” öne süren haberlerle gerçeği gölgelemeye çalışıyor.
“Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır” misali hayallerini okuyucuya gerçekmiş gibi yansıtıyorlar.
Fakat hiçbir inandırıcılıkları yok.
Söz konusu haberlerle içlerindeki çirkinliği dışa vuruyorlar ve kaybeden yine kendileri oluyor.
İdlib’de hain saldırının ardından yaşanan şok kısa sürede atlatıldı ve rüzgâr Türkiye’nin lehine döndü.
Tüm dünya gibi Arap sokağı da Türk ordusunun yazdığı destana şahit oluyor.
Suriye’de elde edeceği zaferin Türkiye’yi çok daha güçlendireceğinin ve bölgedeki etkisini artıracağının farkında olan Riyad kaygılı.
Fakat korkunun ecele faydası yok.
Yapacakları en iyi şey bir an evvel Türkiye düşmanlığından vazgeçmek olur.
Çünkü Türkiye’nin dostluğu olduğu gibi gazabı da şiddetli ve yakıcıdır.