Dedin mi Bismillâh!

Andın mı adını O’nun!

Şekillendi mi hayatın O’nunla!

Durdun mu biraz!

Ve düşündün mü?

Yürüdün mü O’nunla,

Baktın ve gördün mü?

Ve okudun mu O’nun adıyla!

***

Hadi ufkunu aç biraz!

Durma yol almaya bak!

Karanlıklar açılacak,

Ve nurun önüne saçılacak!

Görerek yürüyeceksin,

Ebediyete varacaksın,

Cennetlere katılacaksın!

Yeter ki O’nunla ol!

Sev, sevdir, sevindir!

Bil ki O’ndan geldin,

Yine O’na gideceksin.

***

Oldun mu O’nunla hiç!

Ağladın mı, döktün mü gözyaşların!

“Rabbim, Rabbim” diye inledin mi hiç!

Sonra sordun mu kendine:

“Nereye acep bu gidiş?”

Bir gidiş var ki,

Dönüşü yok onun!

O’na varış ve O’nunla oluş!

Ve ebediyen duruş!

Bilir misin, O yarattı seni,

O donattı seni,

Görmek için gözler,

İşitmek için kulaklar verdi…

Seni ahsen-i takvim’den eyledi…

***

Söyler misin Genç Adam?

Hadi söyle bir kez!

Ağladım huzurunda de,

Kapandım secdelere,

Islandı seccadem,

Gözyaşlarımla de!

De hele de!

O’nun için varım,

Yoksa neye yararım!

Aslım nedir ki,

Bir katrenin zerresiyim…

O’dur şekil veren,

O’dur güzel eyleyen…

Ama asıl güzel olan,

O’dur başka değil!

O’nunla olmak gerek,

O’nu sevmek gerek,

Gül Cemalin görmek gerek,

Buna ister tam bir yürek…

***

Olasın Genç Adam!

Kul olasın O’na!

Ümmet olasın Dostuna!

Kurtuluş budur ancak,

Melekler seni anacak…

Cennetler müştak olacak,

Yürekler sevinçle dolacak…

Hadi durma öyleyse,

Gönlünü almaya bak O’nun,

Rızasına koşmaya bak O’nun!

Kazanan sen olacaksın,

Bunu hiç unutmayasın…

Şimdi ne diyorsun;

Söyler misin Genç Adam?