Mısır cuntası lideri Abdülfettah El Sisi, 3 Nisan’da ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşme sırasında yaptığı açıklamada, “İsrail ile Filistinliler arasında yapılacak barış yüzyılın anlaşması olacak” dedi.
O konuşmada geçen “Yüzyılın Anlaşması” ifadesi Arap sokağında hâlâ tartışılıyor.
Abdülfettah El Sisi’nin işaret ettiği anlaşma ne?
Bu konuda çeşitli iddialar ileri sürülüyor.
O iddialardan biri de Kahire ve Amerika’nın Sina Yarımadası’nda bağımsız bir Filistin devleti kurulması konusunda anlaşma sağladığı yönünde.
İsrailli bakan Ayoob Kara, daha önce İsrail Başbakanı’nın ABD Başkanı’yla yapacağı görüşmede Sina Yarımadası’nda bağımsız bir Filistin devleti kurulması konusunu ele alacağını açıklamış fakat bu açıklama Netanyahu tarafından yalanlanmıştı.
Arap sokağında konuşulan şöyle bir senaryo var:
“Sina Yarımadası askeri operasyonlarla büyük ölçüde DAEŞ’ten ve silahlı gruplardan arındırılacak.
Bu arada Gazze Şeridi halkı ablukanın ağırlaştırılması ve çıkarılacak yapay krizlerle iyice bunaltılacak.
Son olarak Gazze Şeridi’ne düzenlenecek saldırılarla binlerce Filistinlinin kaçıp Sina Yarımadası’na yerleşmesi sağlanacak.
Böylece Sina Yarımadası’nda bağımsız bir Filistin devletinin altyapısı oluşturulacak.”
Filistin devletiyle ilgili iddiaların ne kadar doğru olduğu bir yana, Mısır ordusu DAEŞ’le mücadele adı altında uzun süredir Sina Yarımadası’nda korkunç katliamlara imza atıyor.
Geçtiğimiz günlerde Mısırlı askerlerin sivil halka yönelik gerçekleştirdiği yargısız infazları gösteren video görüntüleri yayınlandı.
Görüntülerde Mısır askerleri bir kişiyi kafasına ateş ederek katlederken, gözleri bağlı bir başka kişiyi de tarlada yere oturtup üzerine defalarca ateş ediyor.
Yakın mesafeden kurşun yağmuruna tutularak öldürülenler arasında 15 yaşında bir çocuk da var.
Bu şekilde gerçekleştirilen yargısız infazların ardından Mısırlı askerler kurbanların yanına silah bırakarak fotoğraflarını çekiyor ve çatışma sırasında öldükleri söyleniyor.
Mısır ordusu Sina Yarımadası’nda uzun süredir evleri yıkıyor, bahçeleri yakıyor ve bu tür yargısız infazlar gerçekleştiriyor fakat medyaya pek fazla yansımıyordu.
Ordunun içinden sızdırıldığı tahmin edilen görüntüler ise dünya medyasında yayınlandı.
İngiliz The Times gazetesi, görüntülerin gerçek olduğunu belirterek, Human Rights Watch ve Uluslararası Af Örgütü “Amnesty”nin videoda yer alan görüntüleri teyit ettiğini yazdı.
Sina’daki Anlaşmazlıkları Çözme Komitesi Başkanı Hüsam Fevzi ise medyaya sızdırılan görüntüler üzerine yaptığı açıklamada, “Bu yaşananların sadece küçük bir parçası” dedi.
Darbeden bu yana “terörle mücadele” adı altında Sina halkına savaş açıldığını ve birçok katliam işlendiğini söyledi.
Bu arada Mısır cuntası sokak çocuklarına yardım ettiği için gözaltına alınan Mısırlı kadın aktivist Aya Hijazi’yi serbest bıraktı.
Daha doğrusu Abdülfettah El Sisi’nin Washington’da Trump’la yaptığı görüşmenin ardından serbest bırakmak zorunda kaldı.
Çünkü Aya Hijazi aynı zamanda Amerikan vatandaşıydı.
Mısırlı olduğu için gözaltına alınan kadın aktivist, Amerikan pasaportuna sahip olduğu için özgürlüğüne kavuştu.
Hijazi’nin Amerika’ya dönmesi için özel uçak gönderen Trump bununla da yetinmedi, kadın aktivisti bizzat kabul ederek görüştü.
Sina Yarımadası’ndan ve Amerika’dan birbiri ardına gelen bu iki görüntü “Mısır cehenneminden kurtulmanın yolu Amerikan pasaportuna sahip olmak” şeklinde yorumlara yol açtı…