Satın alınan malda tüketici tarafından mevcut olduğuna inanılan, maddi, ekonomik her türlü nitelikteki eksiklikler malın ayıplı olması anlamını taşıyabilecektir.

Örneğin satın alınan bir malda başlangıçta mevcut olan kırık, dökük, çizik vs bozukluklar malın ayıplı olarak nitelendirilmesine sebep olabilir.

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, açık ayıplar yönünden tüketicinin otuz günlük süre içerisinde bu ayıbı satıcıya ihbar etmesi gerektiğini düzenlemiştir.

Gizli ayıplar yönünden ise yasada açık hüküm olmadığından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 30. maddesi gereğince genel hükümlere müracaat edilerek TBK 223/2. maddesi gereğince bu ayıbın hemen bildirimi tüketici lehine bir durum arz edecektir.

Ayıp ihbarının şekle bağlı olmadığı ve örneği tanık ile de ispatının mümkün olduğu Yargıtay kararlarıyla kabul edilmiştir.

Ayıp ihbarının yapılışı hiçbir şekle tabi tutulmamış olduğundan telefonla veya sözle de yapılması mümkündür. Ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delil ile ispatı mümkündür. Ayıp ortaya çıktığında tüketici fazla zaman geçirmeden bu ihbarı yapması yerinde olacaktır. Bu süre niteliği itibariyle bir hak düşürücü süredir.

Ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmek satıcıya düşer. Satıcı böyle bir iddiada bulunmazsa hâkim bunu hak düşürücü sürenin niteliği gereği re’sen göz önünde bulunduramaz; bu durumda ayıp ihbarı vaktinde yapılmış gibi karar vermek zorundadır.

Satıcı ayıp ihbarının süresi geçtikten sonra yapıldığını ileri sürerse ihbarın süresinde yapıldığını ispat külfeti alıcıda olacaktır.

Hâkim sadece ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunu re’sen göz önünde bulunduramayacak ve ayıp ihbarı süresinde yapılmadığı gerekçesiyle ayıba dayanan davasının reddine karar veremeyecektir.

Buna karşılık ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı hususunu hâkim re’sen göz önünde bulundurabilecek ve ayıp ihbarının hiç yapılmadığı gerekçesiyle alıcının ayıba dayanan davasının reddine karar verebilecektir.

Ayıp ihbarında, ayıp nitelendirilmeli ve malın kabul edilmediği açıklanmalıdır. Ayıp nitelendirilmeden genel bir ayıp iddiasında bulunmak yeterli değildir.

Görüleceği üzere, tüketici malın ayıplı olduğunu anladığı durumda vakit kaybetmeden satıcıya durumu bildirmelidir. Burada dikkat edilmesi gereken konu bildirimin her ne kadar tanık ile de ispatı mümkün ise de, ispat kolaylığı bakımından yazılı olarak yapılması tüketici lehinedir.