Sağlıklı beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri, beslenme düzeninde canlı, taze ve elbette lifli besinlerin bulunmasıdır. Kişiye özel uyguladığımız sağlıklı yaşam danışmanlık programlarımızda,  en sık rastladığımız ve düzelttiğimiz beslenme hatalarından biri, kişilerin beslenme tarzında salataya ve sebzeye neredeyse hiç yer verilmemesi. Hatta öyle problemli durumlar var ki, yemeyi bir kenara bırakın, kişi bir yeşil sebze görmeye dahi tahammül edemiyor… Beslendiği gıdalara baktığımızda her çeşit karbohidrat ve hayvansal protein ağırlıklı olduğunu görüyoruz.

Seminerlerimizde ve eğitimlerimizde sürekli ve tekrar tekrar vurguladığımız gibi, vücudumuzda sağlık hücresel düzeyden başlar. Dolayısıyla hücrelerin ihtiyaçlarını önemsemeyen ve bu ihtiyaçları karşılamayan bir beslenme biçimi, elbette zamanla hücrelerdeki ince ayarlanmış çalışma mekanizmalarını ve iç dengeleri bozar. Zaten beslenemeyen hücrelerden de “doydum!” sinyali almayı boş yere beklememek lazım. Çünkü bu şekilde yanlış bir beslenmeyle doyma sinyali kesinlikle gelmez ve gelmeyecek!

Salata ve sebzelerde, bol miktarda bulunan vitamin ve mineralin yanı sıra, enzimler ve bolca lif de bulunur. Eğer bunlar, taze veya az pişmiş olarak beslenmede yer alırsa, vücuda çok daha fazla yararı olur. Çünkü pişirme ile (özellikle sebze yemekleri için) birçok vitamin ve mineral kaybı olur, besin canlılığını yitirir. Bu tür yemekler vücuda enerji vermek yerine vücuttan enerji çalar. Yani bir anlamda siz yemeği değil, yemekler sizi yer!

Yapılan çok yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre, lifli ve sebzeden zengin beslenmenin bağırsaklarda yaşayan faydalı-zararlı bakteri dengesini olumlu yönde desteklediği, bağırsak iç yüzeyindeki mukus tabakasının sağlamlaşmasını sağladığı ve iltihaplanmayı azalttığı tespit edilmiştir. Faydalı bakterilerin bağırsak hücrelerinin sağlıklı ve sağlam oluşmasında büyük rolü vardır. Bağırsak hücreleri sağlıklı olursa, bunların ürettiği mukus tabakası da gereken kalınlıkta ve sağlam olur. Mukus tabakası, mikrobiyal ortamı hücresel iç yüzeyden ayıran bir tabakadır. Ayrıca kayganlığı da sağlayarak, bağırsak muhtevasının ilerletilmesini sağlar, toksinlerden bağırsak hücrelerini korur. Lif ve sebzeden yoksun bir beslenme tarzında, bağırsak hareketleri yavaşlar, kabızlık oluşur, zararlı bakterilerin oranı artar, bağırsak iç ortamında kokuşma fazlalaşır, mukus tabakası incelir ve bağırsak iç yüzeyi tahrip olmaya başlar. Ve akabinde birçok ciddi hastalık baş gösterir.

Özetle, taze ve lifli besinlerle beslenmeyenlerde, başta insülin direnci olmak üzere, diyabet, kronik iltihabi bağırsak hastalıkları, metabolik sendrom, hipertansiyon ve birçok kanser türünün görülme sıklığı artmaktadır.

Yazarın web adresi: www.emineakin.com