Mücadele, her dönemde farklı yöntemlere bürünmüş ve hak namına hakkı haykıran nefeslerde can bulmuştur. Bazen bir neyzenin neyinde nefes, bazen bir şairin dizelerinde ses olmuştur. Bazen bir ressamın fırçasının ucunda rengarenk manalara dönüşen mücadele bazen de gönlünde iman, dilinde tekbir, elinde pusat cenk meydanlarının cesur yiğitleriyle ete kemiğe bürünmüştür.
Türk tarihinin önemli mücadele insanları arasında Mehmetler vardır. Açtıkları yol menzile ulaşmada etkisini aralıksız devam ettirmektedir. Fatih Sultan Mehmet Han, Mehmet Fuzuli, Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Akif İnan…
Son çeyrek asrın mücadele ve mücahede insanı Şair Yazar, Türkiye’nin en büyük Sivil toplum kuruluşu Eğitim Bir Sen ve Memur Sen’in kurucusu Mehmet Akif İnan, vefatının 19. Yılında rahmetle ve minnetle anılmaktadır. Bir edebiyat insanı olan Mehmet Akif İnan 1960’lı yılların Türkiye’sinde gönüldaşlarıyla birlikte Anadolu irfanı ile yoğrulmuş önden gidenlerin mirasını devralmanın iklimini oluşturmak için yollara düşmüştür.
Bazı şehirler vardır ki caddelerinde iman, sokaklarında vatan aşkı, insanında mertlik, sanatçılarında maneviyat vardır. Maraş bu şehirlerin başında gelmektedir. Maraş’ta bir araya gelen yedi dost, yedi kader arkadaşı, yedi güzel adam tüm sadeliği ve samimiyeti ile dergi çıkarmaya, çeşitli yayınlar yapmaya başlamışlardır.
Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının Türk edebiyatına ve kültür hayatına kattıkları üzerine ciltlerle kitap yazılmıştır, daha fazlası yazılabilir. Fakat bendeniz Mehmet Akif İnan’ın şiirin ve nesirlerinin dışında Anadolu insanının hiç de aşina olmadığı bir alanda başlattığı hareket ve etkileri üzerinde durmak istiyorum. Mehmet Akif inan 1992 yılında dönemin anti demokratik siyasal ve hukuksal ortamı içerisinde meydana cesurca çıkmış ve on yıllardır elde ettiği bilgi ve birikimini insanların haklarını savunmaya kanalize etmiştir.
Sağ muhafazakâr kesim asırlardır vakıfçılık yapmış, hayır dernekleri kurmuş, sadaka-i cariye niyetiyle her dönemde hizmet etmeye devam etmiştir. Fakat bu büyük kitle devleti idare eden otoriteye karşı hak arama niyetiyle bir örgütlenmenin içerisine girmemiştir. Hak İş’le başlayan örgütlü mücadele süreci devlet memurlarının örgütlenmesi anlamında vefa ve Kudüs şairi Mehmet Akif İnan’la başlamıştır.
Mehmet Akif İnan, edebiyat muhitlerinde daha çok şair ve yazar olarak anılmak istenmektedir. Fakat Mehmet Akif inan, bugün bir milyonu aşkın üyesi ile Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşunun temellerini atan insan olma vasfıyla ön plana çıkarılmak istenmektedir. Her iki görüş de saygıyı çoktan hak etmiştir. Mehmet Akif İnan ölüm yıl dönümü olan 6 Ocak’ta çeşitli etkinliklerle anılmaktadır.
Anma programlarında Mehmet Akif İnan’ın Kudüs hassasiyeti üzerinde mutlaka durulmalıdır, üstadın vefa anlayışı anma programlarının merkezinde yer alacaktır, almalıdır. Ölümün bir bitiş olmadığı, inanan insanların ölümünden bile destanların yayılacağı dolayısı ile hak mücadelede kesintisiz yol almanın üzerinde mutlaka durulmalıdır. Eğitim Bir Sen ve Memur, Sen sadece basit dünyalık taleplerin dile getirildiği ve sadece bireylerin özlük haklarının talep edildiği örgütlü güç olarak anlaşılmamalıdır.
Mehmet Akif İnan’ın açtığı mücadele yolunun yolcuları Anadolu irfanını, vatan ve millet sevgisini, Allah ve Peygamber sevgisini, Mescid-i Aksa ve Kudüs şuurunu, tarih ve kültür derinliğini edep ve ahlak timsali olmayı göz ardı etmemelidir. Kudüs Şairi Mehmet Akif inan’ın anlaşılması ve savunduğu davanın farkına varılması dileği ile…
Allah rahmet eylesin, Mevla sevdikleri ile komşu eylesin. Ruhu şad mekanı ve makamı cennet olsun…