Ramazan ayına girmeye ve o mübarek iklime ulaşmaya bir aydan daha az bir zaman kaldı.
Sabrın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın zirveye çıktığı bir döneme az mı az kaldı.
Nefse kilitlerin vurulduğu, ibadet niyetiyle sahurdan iftara kadar hiçbir şey yemeyerek ve içmeyerek Allah’a yakınlaşmanın nasıl olduğunun anlaşıldığı günlere ramak kaldı.
Bu mübarek ayda tüm Müslümanların rahat bir şekilde iftar ve sahur sofralarını kurabildiği bir ortamın ortaya konulması son derece önemlidir.
Mazlum ve mağdur coğrafyalara her türlü ayni veya nakdi yardımların ulaştırabildiği, bizim soframızda olanların kardeşlerimizin de sofralarında olmasının öneminin kavranılması gerektiği bir süreçtir aslında ramazan.
Ülkemizde enflasyonist bir ortamda giriyoruz bu mübarek günlere.
Enflasyonla ilgili hiç de iyi haberler almıyoruz ve sanki bu ayda enflasyonun biraz daha yukarılara çıkacağıyla ilgili bir durumun olduğunu da görür gibiyiz.
Ramazanda hazırlanan erzak kolileriyle ilgili fiyatlara baktığımızda bunu rahat bir şekilde görebiliyoruz.
Farklı farklı marketlerin ve şirketlerin hazırladıkları ramazan kolilerinin fiyatlarını bir önceki yılın aynı gramajdaki ürünleriyle kıyasladığımızda yaklaşık üç katı bir fiyatlandırmayla karşı karşıya kalıyoruz.
Yani geçtiğimiz ramazanda 200 TL’ye hazırlanan bir erzak kolisi bu ramazanda 600 TL civarında bir fiyatlandırmayla karşımıza çıkıyor.
Dolayısıyla açıklanan enflasyon oranlarının çok üzerinde bir fiyatlama ile muhatap olmak durumundayız.
Öyle ki kimilerinde bu fiyat farkı dört katına kadar çıkabiliyor. Vatandaşımızın bu durumu karşılayabilme olasılığı sıfıra yakındır.
Yetkililerimizin bu noktada ramazan ayı öncesinde gerekli denetimleri ve çalışmaları sıklaştırarak vatandaşımızın her anlamda rahat bir ramazan geçirmesi için üzerine düşen görevi hiç zaman geçirmeden yerine getirmesi herkes tarafından beklenilen bir durumdur.
Asla ve asla fırsatçılara izin verilmemeli; zaten enflasyon karşısında beli bükülen insanımızın ramazanda belinin biraz daha bükülmesine müsaade edilmemelidir.
Ne oldu da bir ürünün fiyatı ülkemizde yüzde 300 veya yüzde 400 arttı. Buna sebep olacak bir durum var da bizim mi haberimiz yok.
Neden insanımızın rahat bir ramazan geçirmesine ekonomik anlamda müsaade edilmiyor?
Niçin mübarek günlerde insanımızın ekonomik anlamda rahat ettirilmesinin önüne birileri tarafından setler çekiliyor?
Bugünlerden bu meselelerin önü alınmazsa ramazan ayı insanımız için çok zor geçecektir.
Hatta ramazan sonrasında bayram da buruk geçecektir. Gıda enflasyonunun önüne hızlı bir şekilde geçilmezse insanımız buruk ve hüzünlü bir şekilde ramazan sofralarına oturacaktır.
Burada bir diğer önemli ve üzerinde durulması gereken bir nokta olarak şunu da söylemekte büyük fayda görüyorum; sadece fiyatlara bakılmamalı, fiyatlarla birlikte ürünlerin gramajlarına da odaklanılmalıdır.
Sanki aynı gramajdaymış gibi, aynı şekilde ambalajlanmış ürünlerin gramajları birbirinden farklı ama fiyatları aynı durumda olunca yine insanımız gıda enflasyonuna maruz bırakılmış oluyor.
Bunu bir örnek üzerinden anlatırsak daha anlaşılır olacaktır. 500 gramlık bir ürünün satış fiyatı 50 TL iken aynı ürün, aynı ambalajla satışa sunularak gramajı 400 grama indiriliyor ama satış fiyatı yine 50 TL’de kalıyorsa bu ürünün fiyatı yüzde 20 artmış demektir.
Gıda sektöründe buna maalesef çoğu kez rastlıyoruz ve yetkililerin bu durumu da göz önüne almaları çok ama çok mühimdir.
Dile getirdiklerimiz üzerinde zaman geçirmeden çalışmalar yapılırsa insanımız ekonomik anlamda daha rahat bir ramazan ayı yaşayacaktır.
Umarız ve dua ederiz ki tüm bunlar yerine getirilir.