Mehmetçiğimiz sınırlarımızın ötesinde Suriye ve Irak’ta her gün aralıksız operasyon yürütüyor. Kandil’deki mağaralarda adeta fareler gibi saklanan terör ele başlarına göz açtırmıyorlar. Saklandıkları delikleri bulabilmek için geliştirdiğimiz SİHA‘lar 24 saat gökyüzünde bilgi toplayıp, harekât merkezine iletiyorlar.

ABD’nin hibe ettiği modern silahlarla donatılmış düşman, sınırlarımıza açtığı tüneller; komşu diye bildiğimiz İran ve Suriye‘nin “yıllardır verdiği” lojistik ve istihbarat desteğiyle ülkemizi kan denizine çevirdi. Biz ise türlü diplomatik manevralar, zorlu askeri harekâtlarla bu alçak saldırıları püskürtmeye çalışıyoruz.

Oysaki inlerinde boğmaya çalıştığımız teröristlere, İstanbul’un merkezinden selam gönderenleri engelleyemiyoruz. HDP‘nin hafta sonu yaptığı kongre, CHP’li Küçükçekmece Belediyesi’nin tahsis ettiği salonda, “PKK’lı teröristler için saygı duruşuyla” başlayabiliyor. Mehmetçiğin Suriye’nin kuzeyinde başını ezdiği teröristlerin intikamı için salonda bulunanlar ant içebiliyorlar.

Dünyanın hangi ülkesi buna tahammül edebilir, söyler misiniz? Dağlarda aradığımız teröristlerin, salonlarda karşımıza çıkıp, “siyasi parti kamuflajına” bürünmesine nasıl sabredebiliriz?

TERÖR KOALİSYONU

HDP, 2012 yılında terör örgütleri ve onlara destek veren sözde siyasi oluşumların ittifakıyla kurulmuş güya siyasi bir örgüt. İçinde eski eş başkanları Figen Yüksekdağ gibi MLKP terör örgütünün siyasi uzantısı ESP’den gelenler de var; “Bizleri bir araya getiren Sayın Öcalan’ı selamlıyorum” diyerek birlikteliklerinin mimarı terörist başına övgüler düzen Dev-Yol‘cu ÖDP‘li Sezai Temelli de…

Hatta FETÖ’nün başındaki iblise gözyaşları içinde şiir okuyan DSİP’li Mücteba Kılıç da. Ülkemizde her türlü ifsadın yaygınlaşması için kurulmuş Kaos GL gibi sapkın yapı da HDP’yi oluşturan HDK’nın bileşeni durumda. Kimler yok ki? Gezi eylemlerinde polise karşı silah kullanan kişilerin siyasi partisi olan SDP‘de, HDP’nin çatısı altında. Bu örgütler “siyasi parti adını alınca adeta dokunulmazlık zırhına” bürünüyorlar.

SİYASETÇİ DEĞİL TERÖRİST YETİŞTİRİYORLAR

Mesela Suriye’de PKK saflarında ölen SDP MKYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu, sıradan bir PKK teröristi değil, komutan olarak biliniyordu. Fakat bu zatın Gezi teröründeki eylemleri yüzünden aldığı “kısa süreli tutukluluğu” dahi, siyasi mücadeleyi engelleme olarak gösterilip, günlerce konuşuldu.

Yasal siyasi partilerin yöneticileri ellerinde silah, dillerinde terör marşlarıyla her türlü faaliyeti yapabiliyorlar. Fakat sorarsanız ülkede “dikta” var. Elbette soruyu kime sorduğunuz da önemli. Terörü binlerce tır silahla destekleyen, parlamentolarında bunlara her türlü siyasi desteği veren Batılı “demokratik” ülkelere neyi soracak, neyi anlamalarını isteyeceksiniz?

Hala, “HDP terörle arasına mesafe koysun, siyasi mücadele yürütsün” diyenler ya bu örgütler koalisyonun gerçek maksadını anlayamayacak derecede ahmaklar ya da yangından medet umacak kadar hain.