Ülkede kargaşa, kavga çıksın diye 24 saat çalışıyorlar. Hiç durmadan yalan üretip, pazara sunuyorlar. Alıcısı da yok değil. Fakat bu topraklarda terörün bile alıcısı olduktan sonra, ırkçılığın, bölücülüğün niye olmasın?

Siyasi hayatı boyunca hiçbir yerde tutunamayıp sonunda kendi partisini kurmak zorunda kalan Ümit Özdağ’dan bahsediyorum şüphesiz. Muhacir düşmanlığında CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’la yarışıyor. Bakalım ipi kim göğüsleyecek.

YALANDA YARIŞ VAR

Özdağ, Ak Parti’nin “1 milyon Suriyeliye vatandaşlık verdiğini, örnek olarak Bartın’a bir gün içerisinde 15 bin Suriyelinin otobüslerle taşınarak kayıt yaptırıldığını, 3 ay içinde 100 bin kişinin daha kayıt yaptıracağın” iddia etmişti. İddia dediğime bakmayın, kibarlıktan öyle söylüyorum. Yoksa dümdüz yalan.

74 bin nüfuslu Bartın’a bir günde 15 bin kişinin gelmesi için 300 otobüsün tahsis edilmesi lazım. Bunca otobüsü Bartın kuruldu kurulalı görmemiştir. Gerçi Bartın Göç İdaresi, şehirde 458 Suriyeli mültecinin kayıtlı olduğunu söylese de, Özdağ yeni ve daha büyük yalanlara yelken açtı. Onu kim durdurabilir?

Ülkemizde 11 yıl içerisinde Suriyeli 200 bin kişi vatandaşlığa kabul edildi. Bunların büyük çoğunluğu ise evlilik yoluyla. Doğal olarak bu sayının 88 bini çocuk.  Oy verme yaşında olan kişi sayısı ise 110 bin. Yani 64 milyon olan seçmen sayımızın yüzde 0,2’si bile değil.

İNSAN ÖLDÜRMEYE BAŞLADILAR

Fakat tehlike sadece rakamları çarpıtmak olsaydı, güler geçerdik. Özdağ’ın kışkırtmalarından etkilenen Gökmen Topal isimli ırkçı, Rize’de çay toplayan Afganlara ateş açıp birisini öldürdü. İfadesinde ise o gün çok alkol aldığını, arkadaşının yanında Özbek Türk’ü olan Afgan işçileri görünce şuurunu kaybedip ateş ettiğini söyledi. Söyler misiniz, Özdağ’ın provokasyonları yüzünden daha kaç şuursuz sarhoş sokak ortasında insan katledecek?

Özdağ öyle de Özcan farklı mı? Belediyenin duvarlarına “sizinle paylaşacak ekmek ve suyumuz yok. Ülkenize dönün” diye tabela astıracak, yabancılara suyu dört kat pahalı satacak kadar gözü dönmüş durumda. Özcan’ın garibandan suyu ekmeği esirgediği 320 bin nüfuslu Bolu’da sadece 4 bin 500 Suriyeli sığınmacı yaşıyor üstelik. Maksat sosyal medyadaki üç beş müptezel faşist, o terbiyesiz sıfata beğeni atsın. Bütün dert bu! Gerçi bu ırkçılığı yüzünde belediye 40 bin lira idari para cezasına çarptırılsa da, Tanju Özcan’da en küçük bir utanma belirtisi yok. Yaptıklarından utansaydı Meclis oylamasına el kaldıran kadın üyeye “bana niye el sallıyorsun, evli bir adamım” diyerek küstahça sırıtmazdı.

BU SUÇLAR CEZASIZ MI KALACAK?

Dünya bu ırkçılar için önlem alıyor. Mesela, Avrupa Parlamentosu’nda üzerinde TBMM logosu bulunan çikolatayı yere attığı için İtalyan vekil Angelo Ciocca’ya disiplin cezası verildi. Yine aynı yerde Türk bayrağını yırtan Yunan vekil Yannis Lagos'un dokunulmazlığı kaldırıldı. Başka suçları da biriktiği için Brüksel’de tutuklandı.

Hollandalı ırkçı Geert Wilders sadece ülkede yaşayan Faslıları geri göndereceğini söylediği için 6 bin kişi hatta kamu kurumları hakkında şikâyette bulundu ve Mahkeme Wilders’i suçlu buldu.

TCK 122’ye göre dil, ırk, milliyet, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; bir kişinin mal satın almasını, bir hizmetten yaralanmasını, işe girmesini ya da ticaret yapmasını engelleyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Savcılıklar daha neyi bekliyor?