Türkiye yerel seçimlere giderken kimse muhalefetin, özelde CHP’nin, Türkiye haritasının yarısını kırmızıya boyayacağını düşünmüyordu; buna CHP de dâhil.

Çünkü yerel seçimlerden 10 ay önce yapılan genel seçimlerde tüm muhalefete karşı Erdoğan, yüksek enflasyona ve deprem felaketine rağmen partisi ile beraber ezici olmasa da büyük bir zafer elde etmişti.

Yerel seçimlere doğru giderken iktidar tarafında genel seçimlerden zaferle çıkmanın rehaveti vardı. Muhalefet tarafında ise Altılı Masa dağılmış, her parti kendi başına yarışacağını açıklamış ve ana muhalefet direksiyon değişikliğine gitmişti. 

SEÇİM ZAFERİ ÖZEL’E

Söz konusu tabloya bakıldığında yerel seçimlerde iktidar partisinin 2023 seçimlerine yakın bir sonuç alacağı hesaplanıyordu; ancak öyle olmadı. CHP 47 yıl sonra birinci parti olurken AK Parti de 22 yıllık iktidarında ilk defa ikinci parti durumuna geldi.

CHP’nin uzun yıllar sonra elde ettiği başarının ekonomik kriz, emeklilerin beklentileri gibi farklı sebepleri olsa da seçim galibiyeti Genel Başkan Özgür Özel’in direksiyonda olduğu bir dönemde yaşandı. 

Muhalefet 2023 yılında yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminde istediği başarıyı elde edemeyince Kılıçdaroğlu’nun “Oğlum gibidir” dediği ve 2019’da İBB adayı yapıp tüm muhalefeti oy vermesi için ikna ettiği İmamoğlu’nun başını çektiği ekip, ‘değişim’ diyerek CHP yönetiminin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Nitekim bu çağrı karşılık buldu ve Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı vesilesiyle 7 Mart 2023'te genel başkanlık görevinde bulunduğu 'son grup toplantısı’ndaki veda konuşması sırasında hüngür hüngür ağlayan CHP'nin o dönemki grup başkanvekili Özgür Özel, seçimlerden sonra “Parti içi iktidarı kazanmak için değil, partimizi iktidar yapabilmek için CHP’nin genel başkanlığına adayım” diyerek Kılıçdaroğlu'nunkarşısına dikildi. 

İmamoğlu, CHP delegelerini 'maharetli' bir şekilde 'ikna' ederek Özel'in genel başkanlık seçimini kazanmasını sağladı. Yerel seçimlere gidilen süreçte İmamoğlu’nun gölgesi altında belirlenen belediye başkan adaylarıyla parti içindesular iyice kaynamaya başladı. Başta İstanbul ilçeleri olmak üzere Türkiye genelinde birçok belediye başkan adayını İmamoğlu'nun tayin ettiğine yönelik tartışmalar direkt olarak kamuoyunun önünde yaşandı.

‘BENİ KURTARIN’

Özel, 22 Ocak’ta Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. CHP'ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Enver Aysever o görüşmeye ilişkin “Bildiğim, emin olduğum bir şey var. Özgür Bey ile Kemal Bey'in yaptığı ikili görüşmede, Özgür Bey diyor ki; 'Genel Başkanım lütfen beni bu adamdan kurtarın.' Şaka gibi geliyor değil mi? Ama gerçek... İstedikleri kadar yalanlasınlar, bunu her yerde ispatlarım. Özgür Özel, Kemal Bey'e pişman olduğunu, Ekrem Bey'in parti kültürünü bilmediğini ve başına bela olduğunusöylüyor.” açıklamasını yapmıştı. Nitekim bu iddia yalanlanmadı.

CHP yerel seçimlerde bu beklenmedik başarıyı elde edince olası cumhurbaşkanlığı adayları arasına İmamoğlu’nun genel başkan olmasını sağladığı Özel de dâhil olurken rakibine karşı yüzde 30’luk oy oranı farkıyla seçimi kazanan Mansur Yavaş’ın da eli güçlendi. Nitekim seçimden bir hafta sonra Özgür Özel, 2028 yılındakicumhurbaşkanlığı seçimine dair “Şu anda takımda iki forvet var. Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu. Ama birçok yeni figür de parlıyor. Bu isimlerden en iyi takımı kurmak önemli. Maçın son dakikasında bir penaltı kazanıldığında teknik direktör, 'Bırakın, ben atacağım.' demez. En formda oyuncusuna attırır.” açıklamasını yaptı. Oysa Ekrem İmamoğlu’nun beklentisi, Özel’in bu tarz durumlarda doğrudan İmamoğlu’nun ismini söylemesiydi. Neticede genel başkan olmasını sağlayan güç İmamoğlu’ydu. 

Özgür Özel, 31 Mart seçimlerinden birkaç gün sonra erken seçim tartışmalarına yönelik “Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum.” yanıtını vererek konuyu kapatmıştı.

Sonrasında CHP’nin “normalleşme”, AK Parti’nin “yumuşama” dediği süreçte, CHP ve muhalefet kanadından Özel’e sert eleştiriler yöneltildi. Özgür Özel’e “yumuşama” siyasetini bırakıp erken seçim konusunda baskı yapılması yönünde çağrılar yapıldı. 

ERKEN SEÇİM ÇIKIŞI

Nitekim Özel, 4 Haziran’da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomik durumu gerekçe göstererek “Böyle giderse erken seçimi millet ister, önünde kimse duramaz. Bu kadar net.” diyerek ilk kez erken seçim lafzını kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasetteki ‘yumuşama’ kapsamında, CHP’nin genel merkezini ziyaretinden iki hafta sonra bir gazeteye röportaj veren Özel, bu sefer daha açık bir şekilde erken seçim açıklaması yaptı: “Erdoğan beş yıllığına seçildi ama bence seçildikten iki buçuk yıl sonra, yani bugünden bir buçuk yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım.”

Özel daha sonra da neredeyse tüm konuşmalarında “Eğer geçim olmazsa, seçim olur.” şeklindeki ifadeleriyle erken seçim konusunda strateji değişikliğine gittiğini gösterdi ancak söz konusu çağrılar toplumda bir karşılık bulamadı; tıpkı yine Özel’in başlattığı ışık açıp kapatma eyleminin karşılık bulmadığı gibi. 

BAŞKANIN ADAMLARI DEVREDE

Ekrem İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen İstanbul’daki bazı ilçe belediye başkanları, 2 Ağustos’ta sosyal medya hesaplarından İmamoğlu’nun “cumhurbaşkanlığı forsu” ile yan yana getirilmiş fotoğrafıyla beraber “Gün ola, devran döne, umut yetişe.” diye paylaşımda bulunarak resmen cumhurbaşkanı adaylarını duyurdular. Ancak bu paylaşımlar birkaç kişiyle sınırlı kaldı ve CHP kurmayları dâhil partiye yakın sosyal medya kullanıcılarından da bir destek gelmedi. Ne tesadüftür ki aynı günün akşamında işgalci ve soykırımcı İsrail apartheid rejiminin dışişleri bakanı Katz, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan bir paylaşımda bulundu ve mesajının sonuna İmamoğlu’nu da etiketleyerek “Her şeyin güzel olacağı günler için umut edelim.” dedi.

İMAMOĞLU’NDAN ÖZEL’E UYARI

İmamoğlu, 3 Ağustos’ta İBB’nin Saraçhane’deki yerleşkesinde basın toplantısı düzenledi. Bazı CHP’li belediye başkanlarının “cumhurbaşkanı adayı” paylaşımlarından rahatsız olduğunu belirten İmamoğlu, “Bu paylaşımların benim zihnimde zerre kadar bir kıymeti yoktur. Bizim derdimiz, dört yıl sonraki bir seçimin aktörlerini ya da adaylarını belirlemek değildir.” dedi.
Erken seçim tartışmalarına da değinen İmamoğlu, “Bence sesin esas çıkması gereken yer toplum. Milletin bu sesi çıkarmasından önce, bu sesi bizim çıkartmamız farklı anlaşılabilir.” dedi.
İmamoğlu’nun bu açıklamasından sonra Özgür Özel birkaç etkinlikte konuştu ancak bir daha ‘erken seçim’ lafzını kullanmadı. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, 5 Ağustos’ta Halk TV’de CHP’li belediye başkanlarının İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adayı ile ilgili paylaşımlarına, “Bazı ergen hareketler” ifadesiyle tepki gösterdi. 

‘CESUR YAVAŞ’ SAHNEDE

Diğer taraftan 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmadığı için İYİ Parti’nin eski genel başkanı Meral Akşener tarafından ‘Korkak Yavaş’ şiiriyle gönderme yapılan Mansur Yavaş, 15 Temmuz’da CHP Ankara İl Danışma Kurulu toplantısında cesur bir çıkış yaptı. Bazı partililer Yavaş’a “Seni cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz.” diye seslenince Mansur Yavaş da Özel’in “forvet” açıklamasına atıf yaparak şu cevabı verdi: “Genel Başkanımızın ‘İki forvetim var.’ demesi benim için onurdur. Cumhurbaşkanlığıyla ilgili somut bir gündem oluşuna kadar benim tek gündemim Ankara’ya hizmet etmek olacak. Ama bir gün cumhurbaşkanlığı konusu gündem olursa o konuda da partimin ve sayın genel başkanımın vereceği karar benim başımın tacıdır. ‘Aday ol’ derlerse aday olurum; ‘Olma’ derlerse olmam. Ben partimin emrindeyim.”

CHP Parti Meclisi, 4 Ağustos tarihinde tüzük değişikliği yapmak için 6-9 Eylül’de olağanüstü kurultay kararı alırken bir gün sonra ise Yavaş, bir gazeteciye “Bu yükün altına girerim, cumhurbaşkanı adayı olurum.” açıklamasını yaptı.

ÜÇLÜ ZİRVE

Tüm bu gelişmelerden sonra Ekrem İmamoğlu, Özel ve Yavaş’ı A Millî Voleybol Takımı'nın maçını izlemek için 6 Ağustos’ta Paris Olimpiyatları’na davet etti. Bu durumu ‘duayen’ gazeteci Şaban Şevinç, “Paris’te büyük zirve” diye duyurdu. 

Diğer taraftan CHP içinde yaşananlar konusunda Kılıçdaroğlu’nun rolü de unutulmamalı. İmamoğlu’nun, Kurban Bayramı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradığını belirterek “Görüşmek için randevu aldım.” açıklamasına Kılıçdaroğlu, “Asparagas”dedi ve o günden bu yana da İmamoğlu ile görüşmedi. Ama aynı Kılıçdaroğlu, Yavaş ve Özel’le ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi. İddia o ki Kılıçdaroğlu, Tüzük Kurultayı’nı Seçimli Kurultay’a çevirip tekrar genel başkanlığa aday olmak istiyor.

CHP’nin olası cumhurbaşkanı adaylarının Paris’teki zirvede ne konuştuklarını henüz bilmiyoruz. Ancak öyle görünüyor ki Tüzük Kurultayı’nın seçimli mi yoksa seçimsiz miolacağını ve Parti Meclisi’nde kimlerin ağırlık kazanacağını 6 Eylül itibarıyla öğrenmiş olacağız.