Geçenlerde yayınlanan “IŞİD’in Toyota aşkı” başlıklı yazımda örgütün eline bu kadar aracın nasıl geçtiği sorusunun muhtemel cevaplarına değinirken Toyota’nın Irak’ta, 2011 yılında 6 bin Land Cruiser veya Hilux sattığına, 2013’te bu rakamın bir anda üç katına çıktığına ve 18 bin araç satıldığına işaret etmiştim.
Lübnan’da yayınlanan “El Diyar” gazetesi önceki gün konuyla ilgili bir haber yayınlayarak Irak eski başbakanı Nuri El Maliki’nin, Irak ordusunun ve güvenlik güçlerinin kullanması için 10 bin adet Toyota marka 4×4 arazi aracı satın aldığını, IŞİD’in Musul ve Tikrit’e girmesiyle söz konusu araçlardan 9 bininin örgütün eline geçtiğini yazdı.
Bu kadar aracın gerçekten istemeyerek mi kaybedildiği yoksa kasıtlı olarak mı IŞİD’e ganimet olarak bırakıldığı ayrıca sorgulanmaya değer.
Başbakanlık yaptığı dönemde mezhepçi politikalarıyla ve söylemleriyle hayli tepki çeken Nuri El Maliki’nin Irak’ta oynadığı kirli rol yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı.
El Cezire kanalının Perşembe akşamı yayınladığı “Kara Kutu” programında Nuri El Maliki’nin skandallarına dikkat çekildi.
Liste hayli kabarık.
Doğrudan kendisine bağlı ölüm ve işkence mangaları oluşturmak.
Şii milislerce yönetilen gizli cezaevleri inşa etmek.
IŞİD’in önünü açmak ve Musul’u savaşmadan örgüte teslim etmek.
En önemlisi de Iraklı bilim adamlarının tasfiyesi için Mossad ve İran Devrim Muhafızları’yla işbirliği yapmak.
Iraklı 350 bilim adamı ve Irak Hava Kuvvetleri subaylarından 80 pilot Nuri El Maliki’nin verdiği bilgiler yardımıyla katledilmiş.
Irak’ın nükleer fizikçilerinin Mossad tarafından, pilotların çoğunun da İran-Irak Savaşı’nın intikamını almak isteyen Devrim Muhafızları’nca öldürüldüğünü tahmin etmek zor değil.
Başka ülkelerin çıkarları için ülkesinin yetişmiş insan gücünü yok eden bir başbakana verilecek isim belli.
Nuri El Maliki, İran-Irak Savaşı sırasında İran’ı destekleyen ve Irak içinde ve dışında Irak’a yönelik terör eylemlerine imza atan Dava Partisi’nin önde gelen liderlerindendi.
Dava Partisi, 1981’de Beyrut’taki Irak Büyükelçiliği’ni hedef alan bombalı saldırıyı gerçekleştirdi.
Yaklaşık 60 kişinin öldüğü saldırıda Suriyeli ünlü şair Nizar Kabbani’nin ikinci eşi Iraklı Belkıs El Ravi de hayatını kaybetti.
Belkıs El Ravi, o sırada Beyrut’taki Irak Büyükelçiliği’nde memurdu.
Elçiliğe düzenlenen saldırıda o dönem Dava Partisi’nin askeri kanadının başındaki Nuri El Maliki’nin parmağı olduğu bilgisini alan El Ravi ailesi geçen yıl Irak eski başbakanı aleyhine dava açtı.
Irak’la ilgili 400 bin Wikileaks belgesi incelenerek hazırlanan belgesele göre, doğrudan Nuri El Maliki’ye bağlı gizli hapishanelerde yüzbini aşkın Iraklı alıkondu ve işkenceden geçti.
Belgeler ayrıca, Washington’dan Irak’taki Amerikan askerlerine “Irak Hükümeti’nin gerçekleştiği cinayetlere, işkencelere ve gözaltılara sakın karışmayın; görmezden gelin” şeklinde birkaç kez talimat geldiğine işaret ediyor.
Yani Nuri El Maliki’nin başbakanlığı döneminde bulaştığı her skandalda ABD’nin de katkısı, dolaylı veya doğrudan desteği var.
Irak eski başbakanının bugün herhangi bir resmi sıfatı yok.
Ama Irak halkından çaldığı paralarla inşa ettiği gizli cezaevleri ve milislerden oluşan özel ordusu yerli yerinde duruyor.
Nuri El Maliki de hâlâ Irak’ın en güçlü ve etkili isimlerinden.