Gözlerime inanamadım.
X sosyal medya sayfamda takip etmediğim hâlde önüme düştü.
Irkçılık ve ötekileştirme, ticaretin unsuru hâline gelmiş durumda.
Paylaşımda, şirket sahibi kişi, hizmet yapma amacını ifade ederken ırkçılığı en çirkin biçimde ortaya koyuyordu.
Paylaşım aynen şöyle: “Sessiz çoğunluğun yani Temiz Türklerin ulaşımını sağlamak için bu işi yapıyoruz. Taksiler arap taşımaya devam edebilir.”
Bu paylaşım, ticari araba ile yolcu taşıma işi yapan 211 bin takipçili gerçek kişinin hesabından yapıldı. Yani paylaşım müstear hesaptan veya bir trolün hesabından değil.
Fark ettiyseniz paylaşımda imla hatası bulunmakta ve bunun bilinçli bir şekilde mesaj verme amaçlı seçildiğini anlıyoruz. “Temiz Türk” derken Türklerin temizliğini vurgulamak için t harfi büyük yazılmış. Arap kelimesi ise büyük harfle başlaması gerekirken bilinçli olarak küçümseme ifadesi içermesi amacıyla a harfi küçük tercih edilmiş.
Paylaşımdaki “Arap” vurgusunu, taksicilerin Arap müşterileri tercih etmesi sorunuyla ilişkilendiren şirket sahibi, buna çözüm olarak kendi firmasının reklamını yaptığını aktarıyor.
Bir sorun var, evet doğrudur. Fakat sorunun nedeni Arap müşteriler değil, müşteri ayıran ve zengin Arap müşterileri tercih eden etik yoksunu taksicilerin varlığıdır.
Şu hususun altını çizmek lazımdır. En az bu taksiciler kadar ahlaksızlık yapıyor bahse konu kişi. Neden peki? Daha çok para kazanmak için zengin profile yönelmek etik dışıdır ama müşteri seçme pratiğini kimlik üzerinden yapmak en dip noktadır. Ve bunu ilan edip topluma ırkçılık zehrini yayma fiiliise olayı daha da katmerlendirmektedir. Bu tarz faaliyetler suç teşkil etmekte ve müdahale gerektirmektedir.
Değilse her önüne gelen Türk, Kürt, Arap seçerse bu bir çıkmaz sokak olur ülkemiz için.
Ülkemizde pompalanan Arap düşmanlığı, Arap ötekileştirmesi ve Arap aşağılaması tamamen İslamofobik kodlarla hayata geçirilmektedir.
Mülteci düşmanlığı üzerinden faaliyet gösteren sosyal medya hesaplarını takip ettiğimde vardığım sonuca göre, altıçizilmesi gereken ama şaşırtıcı olmayan bir husus var.
Gözlem yaptığımda bu hesapların siyonist propaganda yapan hesaplarla dayanıştığını gördüm.
Kendilerini Kemalist olarak yansıtan, Türkçülüğü öven ve Arapları yeren bu hesaplar çok net söylüyorum; yüzde 100 emperyalistlere ve siyonistlere hizmet etmekte ve bu mihraklardan beslenmektedirler.
Unutmayınız! Bu topraklarda Türklerin kaderi, Kürtler ve Araplarla beraber yazılmıştır.
KimTürkleri Kürtlere ve Araplara düşman yapmaya çalışıyorsa aslında o, ülkenin altını oymaya çalışan bir yılandır.
Zafer Partisi bu ülkeye yapılan en büyük yanlıştır!
Zafer Partisi, Avrupa’daki ırkçılığı Türkiye’ye ithal ederek hafif tabirleülkeye en büyük kazığı atmıştır. Sürekli hesaplarından Suriyelilere dönük yalan haberler paylaşmakta, yalan ortaya çıktığında silmekte ve fakat yalan söylediklerini saklamaktadırlar. Amaçları, nefreti körüklemek ve bahse konu kesim üzerinden kötücül bir algıyı yerleştirmektir.
Irkçılık zehri, Zafer Partisi üzerinden ne yazık ki bu topraklara bulaşmıştır.
Mücadele şart!
Türkiye’de ırkçılık yükselmekte. Bu tehlikenin sonumuz olma ihtimalini akıldan çıkarmamalıyız.
Agâh ve uyanık olma zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz olduğunu da lütfen akıllara not ediniz.
Biz Avrupalı sömürgeci değiliz. Biz Türkleri İslami kökleri nedeniyle ötekileştiren ama kardeşlerimizi de sonuna kadar kullanan yamyamlardan değiliz. Biz Araplara da Kürtlere de Boşnaklara da kardeş gözüyle bakan, yüzyılların hatırı olan bir geçmişin mirasçılarıyız.
Bölgede barış ve huzur için milliyet ayrımı yapmadan ortak noktalarımıza yatırım yapmalıyız.
Irkçı ve Tengrici marjinaller bu birlik için büyük tehdit! Lütfen legal çerçevede tepki veriniz.