Seçimden dersler…

Bu seçimin galibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bitmeyen enerjisi ve mücadele azmiyle Türkiye’yi sırtlamış hedefe doğru giden kutlu yolcu olarak menzile varmak için yürüyüşünü sürdürüyor. Halk yeniden “Sana inanıyoruz, sana güveniyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanını destekleyen cumhur AK Parti’ye bir uyarı çekti. Bu güne kadar hep yanında olduk ama bazı şeyler iyi gitmiyor, ayağınızı denk alın diye bir hatırlatmada bulundu. Bu şu anlama gelmesin yüzde 43 oy almak az bir başarı değildir. 16 yıldır böyle üst üste başarı sağlayan bir lider ve parti var mıdır? Varsa bile çok az olduğunu düşünüyorum. Seçim süresince AK Parti’ye oy vereceğini ama diye başlayan cümleler kuran çok insanla karşılaştım. Artık biz nerede hata yaptık demenin tam zamanıdır. Durumun birkaç faktörle açıklanması mümkün değil çok yönlü bir değerlendirme yapmak gerekir.

Cumhur ittifakının diğer üyesi herkesi şaşırttı. MHP anket şirketlerini ve bu konuda aşırı yorum yapan köşe yazarlarını ders köşe yaptı. Hele yüksek perdeden sallayan sol kafalı toplum mühendisleri var ki evlere şenlik. Devlet Bahçeli bu ağır taarruzlara karşı isimlerde vererek ilan yayınladı. Böyle bir yöntemin doğru olmadığını düşünüyorum. Bir de listeyi çok geniş tutmuş. Diğer taraftan da adamın yüreği ne kadar yanmış ki bu kadar ağır bir ilan yayınladı.  Sonunda Türkiye’nin gündemine Devlet Bahçeli damga vurdu.

Solda vuruşanlar…

Bir yarışa girmişsiniz ve de kaybetmişsiniz. Haklın önüne çıkıp özür dilemek yerine yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali yarışı kazananı suçluyorsunuz.  Bu pişkinliğe şapka çıkarılır. Hala hileden hurdadan söz ediyorsunuz. İlk cümlelerinizin bu olması ne kadar zavallı durumda olduğunuzu anlatıyor.  Ya hu oturup iki elinizi başınıza alıp kara kara, derin derin düşünme zamanıdır. Bu derin tefekkürü yapması gerenlerin başında Kılıçdaroğlu ve İnce geliyor. Ya hu anlayın artık bu milletin sizi niye seçmediğini. Milletin düşmanları PKK ve FETÖ’nün üzerine örtünmeniz ve attan alta kurduğunuz tezgâhı millet yemedi. Sinsiliğin faturasını millet size ödetti. HDP’yi meclise taşımanın bedelini de ödedi CHP.

İyi Parti’yi hiç anlayamadım. Ne dedi ne söyledi ne vaat etti de yüzde 10 oy aldı. Gerçekten bilmiyorum. Bu partiye kimler oy verdi? Bunun bir araştırma konusu olduğu kanaatindeyim. MHP’nin oyu yerinde olduğuna göre Meral Akşener’in İyi Partilileri kimler ve bu taban bir parti oluşumunu sürdürecek mi bunu zaman gösterecek.

HDP’nin ise CHP ve FETÖ desteği ve ırka dayalı yapısıyla hiç bir vaatte bulunmadan üstelik terör örgütünün güdümünde yüzde 12’ye yakın oy alması ibret alınması gereken bir tablo. Türkiye’nin en önemli meselesi budur. Eğer HDP’liler terör sevicilikten vazgeçer Türkiye’nin partisi gibi davranırlarsa işimiz çok kolay. Eğer bir taraftan dağdaki eşkıya gibi demokrasiden dem vurup diğer taraftan memleketin altını oymaya devam ederlerse bu işi nasıl çözeriz bilmiyorum. Üzerinde derin derin değil kara kara düşünmeliyiz.

Seçimler için hep milletin sağduyusu ve feraseti tecelli etti deniyor. Doğrudur, büyük bir medeniyetin mensupları olarak tarihin maddi ve manevi birikimiyle hareket edildiğine şahit oluyoruz. Ancak bu feraset dokusunun sağ ve solun şuursuz adamları eliyle tahrip edildiğini de görüyoruz. Bu noktada toplumu da siyasetçilerden korumak gerekiyor ama nasıl? Bu koruma ve kollama işini gönüllü teşekküllerin yapması gerekiyor ancak onlarda siyasetin güdümüne girmiş durumda. İnşallah STK’larda titrer ve kendi alanlarına dönerlerse siyasetin tahribatının bir kısmına dur denilebilir. 

Güçlü, şahsiyetli kişiler ve onların oluşturduğu topluluklar ferasetli milletin sigortası olacaktır.

Seçimlerden alınması gereken daha nice dersler var ne mutlu ibret almasını bilenlere…

EDEP YA HU!