15 Temmuz kalkışmasının üçüncü yılı. Üç koca yıl geçti üstünden o mefhum darbe kalkışmasının üzerinden.

FETÖ terör örgütünün halkın içine dindar kılığıyla sızdığı, ordunun bir kısmını ele geçirdiği, adalet ve polis teşkilatında önemli noktaları tuttuğu ve finalde “altın vuruş” yaptığı o meşhum gecenin üzerinden üç koca yıl geçti.

Tüm Türkiye’nin ülkesini korumak, Başkanı’na sahip çıkmak için hayatını feda etmeyi dahi göze alarak sokaklara çıkmasının, tankların üstünü geçin, altına yatmak için yarıştığı; uçakları durdurmak için üzerine atlamaya çalıştığı, olmayınca levye fırlattığı “senin de mazotun biter” dediği o gecenin üzerinden tam üç yıl geçti.

Köprüde polisin “biz köprüyü kapattık, köprü üstünde asker var, geri çekilin” denilince “İnsan bir defa ölür, biz ölmeye geldik, o da şereflice olsun” deyip, köprüye şehit olmaya koşar adım yüründüğü gecenin üzerinden üç koca yıl geçti.

Reis’in henüz nerede olduğu tam bilinmezken, vatan, millet, insanlık için sokaklara çıkanların canlarını feda etmek üzere yola koyulduğu, iki yüz ellinin üzerinde şehit verildiği binden fazla kişinin gazi olduğu, tabutları ağır olsun diye tabutuna taş konan yiğitlerin şahadet şerbeti içtiği o meşhum gecenin üzerinde tam üç koca yıl geçti.

Türkiye’nin her ilinde, ilçesinde, kasabasında, köyünde, meydanında, sokağında, havaalanında, şahadet şerbeti içmeye aday milyonların hayatını hiçe sayarak, öleceksek bu gece ölelim, şereflice ölelim. Biz tarihimiz boyunca asla şerefsizce bir halde yaşamadık, bugünden sonrada yaşayamayız, yaşamayacağız. Deyip koşuştuğu o gece şehit olanlar, gazi olanlar, gazilik ve şehitlik için başka sefere kısmet deyip vatanı kurtaranlarla o güzel destanı yazanlar, ihanet ve diriliş destanını yazdılar o gece.

Kimsenin şüphesi olmasın, evimiz kira olsa da vatan bizim. Biz cennet bir vatanın sahibiyiz. Bu cennet vatan için yapamayacağımız hiçbir şey yok, olmayacak, ölürüz ama zilleti asla kabul etmeyiz, edemeyiz, etmeyeceğiz. Hele de bir terör örgütü eliyle bize yaşatılacaksa buna asla rıza göstermemiz değil söz, düşünce konusu dahi olamaz. İşte o gece bu aziz millet bunu tüm dünyaya bir kere daha kanıtlamıştır.

O gece dışarıda olanlar ahitlerinin üstünde sadakatle durmaya devam ediyorlar. Mesele din, vatan ve mukaddesatsa, hayat teferruattır. Çünkü bu ülkenin marşı “KORKMA” diye başlıyor. Vallahi bu ülkenin güzel insanları hiçbir şeyden korkmuyorlar.

O gece şahadet şerbetini içenlere rahmet olsun. Kalanlara selam olsun…