Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden sonra ülkemizin her alanda atılım yapacağı düşüncesi ABD’nin kasıtlı bir şekilde TL’ye saldırması ile beraber biraz ötelense de milletçe (bazı radikal ideolojilerdeki gruplar hariç) ekonomik krize karşı kenetlenmeyi başarabildik diyebiliriz.
Normal vatandaşların elindeki dolarları bozdurup milli ekonomi için karınca misali bir fayda sağlayabilme çabasına karşılık bazı bürokratların ve iş adamlarının dolarlarını tuttuğu hatta krizden önce doların yükseleceğini bildikleri için çoğunun önceden parasını dolara çevirdiği dedikodusu ile fedakârlık yapma gayretinde olan milletin moralleri bozulmaya çalışıldığı bir algıyı da geride bıraktık.
Dedikodu veya algı diyorum çünkü öyle olduğuna inanmak istiyorum, lakin gerçekte olabilir mi? İhtimal dışı değil. Tabii, Erdoğan’ın arkasından makam mevki için koşturduktan sonra Erdoğan’ı sevenlere zulmeden birçok bürokrat gördü bu ülke! Niye parasını da krizden önce dolara çevirmesin ki?
Diğer bir nokta da FETÖ’cülere hain dediği için yargılanan ve hapis cezası alan insanların sesi artık duyulmadığı gibi bu insanların cezalandırılmasına da bir tepki verilmemeye başlandı. Tepki verilmemesinden dolayı afta içi görülen bir davada başka bir FETÖ’cü yargıç tahliye edilmeye çalışıldı.
Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden sonra YÖK’ün öğretim elemanı ilanına çıkma yetkisi alındı, hafta içi bu yetki üniversitelere kararname ile geri verildi, bunun üzerine YÖK üniversitelere benden habersiz adım atmayın diye yazı yayınladı, aylardır bekleyen elemanlar mı? Bekliyorlar, hala da bekleyecekler, nasıl olsa zaman bol (!) Bitmedi, Haftalardır yerinde olan güzel atamaların yanında anlamsız, yersiz ve liyakatten uzak atamalarda devam ediyor, buraya isimleri yazıp da göreve atanan insanlarla sanki şahsi bir davam varmış izlenimi vermemek için isim kullanmıyorum. İş artık muhalif kesimin yanında iktidarı destekleyen kesimlerinde neler oluyor demesine kadar uzandı desek yanlış olmaz.
Peki, bunlar niçin, neden yapılıyor? Millet olanları şu an hayretle izliyor ve ne yapılmak istendiğini, nereye gidilmeye çalışıldığını merak ediyor. Vel hâsıl kelam Bir şeyler sanki ters gidiyor!