Dünya, korona salgını karşısında diz çöktü. Hollywood filmlerinde gördüğümüz dünyayı kasıp kavuran salgın, hastalık, deprem, volkanik patlamalar, kıyamet senaryoları bile dünyanın şuanda karşı karşıya olduğu ve yaşadığı felaketi anlatmaya yetmez…

Uzaydan karıncanın fotoğrafını çeken ABD, korona karşısında çaresiz. ABD’yi esir alan koronanın fotoğrafını çekemiyor. Nerede duracağını da bilmiyorlar. Afganistan, Irak, Suriye ve dünyanın dört bir yanında öldürdükleri, öldürülmelerine yardım ettikleri, öldürülmelerine göz yumdukları milyonlarca masumun ahı olsa gerek…

Her yıl bütçesi 600 milyar dolar fazla veren Almanya çaresiz. Avrupa’yı doyuracağı iddia edilen Almanya, Çin’in İtalya’ya gönderdiği solunum malzemesine el koyuyor. Güçlü kadın Şansölye Merkel, paranın verdiği güçle verdiği pozları artık veremiyor. O da korona virüsünden saklanıyor…

En güçlüsü ve en zenginin durumu bu iken diğerlerinin durumunu anlatmaya gerek yok…

TÜRKİYE ZOR ZAMANLARINI HEP ZAFERLE TAMAMLADI

Dünya gibi Türkiye de korona virüsü tehdidi altında. Devletin aldığı sağlık tedbirlerine ve çağrılarına uysaydık şuanda bu salgını en az kayıp ve en az sıkıntıyla atlatan ülke olacaktık. Ama insanlarımız tehlike kapıya dayanmadan tedbir almıyorlar.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, salgının başladığı günden beri devletin tüm imkânlarını seferber ederek, korona tehdidinin en az can kaybıyla sonuçlanması için çalışıyor. “Biz Bize Yeteriz Türkiye” kampanyasıyla yeni bir adım attı…

Milletimizden çok büyük ve anlamlı destekler geldi. Milletimiz için moral, devletimiz için motivasyon oldu. Ancak bu olağanüstü zamanda bile muhalefet partilerinden akıl almaz açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanımızın kampanyasına destek olmadıkları gibi destek olanlara da alçakça kampanyalarla saldırdılar.

CHP, devletin yardım çağrısına saldırırken; partinin İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları, hiçbir yasal izin almadan yardım kampanyası başlatıp milletten para toplamaya başladılar. FETÖ taktiğiyle Türkiye içinde “paralel bir devlet” gibi hareket ediyorlar. Büyük bir alçaklık ve provokasyona imza atıyorlar.

Azalttıkları toplu ulaşım araçlarıyla milleti otobüs ve metrolara mahkûm eden bu iki belediye başkanı virüsün yayılması için adeta ateşe benzin döküyorlar.

GÖLGE ETMEYİN MİLLET SİZDEN BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYOR

Aslında tarihleri boyunca bu millete; yokluk, kıtlık, zulüm, kan ve gözyaşından başka bir şey vermemişlerdi. Bugün için de farklı bir şey verecekleri yok ama devletin kurumlarını, temsilcilerini yormaktan, morallerini bozmaktan geri durmuyorlar.

Darbeciler ülkeyi ele geçirmeye çalışırken ve sonraki süreçte de gördük bu alçakları. Şimdi yine Türkiye olarak büyük bir tehditle karşı karşıyayız. Ve bu ezan, bayrak düşmanı muhalefet korona virüsten yana tavır alarak Türkiye’ye saldırıyor…

İhtiyaç sahiplerine dağıtacağım diye insanlardan para toplayıp o parayla alınacak bir yardım paketinden paket başı 70 TL’yi cebe indirmeye kalkan bir zihniyet İstanbul’u yönetemez. Yönetemiyor da. Geride kalan bir yılda 25 milyar bütçesi olan belediye 1 liralık 1 temel atmadı.

CHP, 47 yıldır kendisini iktidara getirmeyen milletten her fırsatta intikam alıyor. Tetikçileri de Mansur ile Ekrem…