Libya’da Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve Fransa’nın desteğiyle 4 Nisan’da başkent Trablus’u işgal için saldırı başlatan fakat şu ana kadar başarılı olamayan emekli general Halife Hafter’e bağlı güçlerin sözcüsü Ahmed el-Mismari, önceki akşam BAE’nin başkenti Abu Dhabi’de düzenlediği basın toplantısında yine Türkiye’yi hedef aldı.

El-Mismari, Türkiye’nin “teröristlere” SİHA’larla destek verdiğini ve operasyonu Türk subayların yönettiğini söyledi.

Hafter’in sözcüsünün “teröristler” dediği uluslararası toplumun Libya’nın meşru hükümeti olarak kabul ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı güçler.

Abu Dhabi’deki basın toplantısından kısa süre sonra UMH Başkanlık Konseyi, bir bildiri yayınlayarak BAE’nin düşmanca tavrını şiddetle kınadı.

Gece geç saatlerde yayınlanan bildiride, sivil ve demokratik devleti reddeden askeri rejim yanlısı bir milisin yabancı bir ülkede basın toplantısı düzenleyerek asılsız iftiralarda bulunmasının Libya’nın egemenliğine saldırı olduğunu ifade etti.

BAE’nin her türlü yardımda bulunduğu Hafter’e bağlı güçler son günlerde UMH güçlerinden sürekli darbe yiyor ve mevzi kaybediyor.

UMH güçleri, Trablus’u savunma pozisyonundan çıkıp ülkeyi Hafter’e bağlı milislerden temizlemek için hücuma geçti.

“Burkânu’l-Gadab” (Öfke Volkanı) Operasyonu’nu yürüten UMH güçleri son günlerde ciddi ilerleme kaydederken Hafter, Giryan’dan sonra ikinci üssü Terhune kentini de kaybetmek üzere.

Hafter’in alınan yenilgiler üzerine kalp krizi geçirdiği ve Bingazi’ye inen bir Amerikan uçağıyla Almanya’ya götürüldüğü yönünde iddialar var.

UMH güçlerinin sahadaki ilerlemesi ve milislerin aldığı yenilgiler, Hafter’e bağlı güçlerin beklenenden daha hızlı bir şekilde çözülmesine yol açabilir.

Bu arada, sahadaki dengelerin değiştiğini gören kabilelerin de Hafter’den uzaklaşması bekleniyor.

Libya’daki gelişmeleri yakından takip eden Kuveytli eski asker ve politikacı Nasır ed-Duveyle, Hafter’in kabileleri toplantıya çağırdığını fakat el-Kazazife kabilesinin toplantıya katılmayı reddettiğini söyledi.

UMH güçleri, Hafter’e bağlı milislere ve paralı askerlere vurdukça acısı BAE’de hissediliyor.

Çünkü Abu Dhabi, Hafter projesine çok büyük yatırım yaptı.

Emekli generalin başarısız olması tüm o paraların ve çabaların boşa gitmesi demek.

Ayrıca bir yerdeki yenilginin diğer yerleri de etkileme ihtimali söz konusu.

Bugünlerde Yemenliler arasında en çok konuşulan konulardan biri Yemen-Libya kıyası.

Türkiye’yle işbirliği yapan meşru Libya hükümeti BAE’nin desteklediği Hafter’e yenilgi üstüne yenilgi tattırırken, Suudi Arabistan ve BAE’yle işbirliği yapan meşru Yemen hükümeti başkent Sana’yı geri alamadığı gibi geçici başkent Aden’i de kaybetti.

Her geçen gün daha çok Yemenli, hükümetlerinin bir an önce Suudi Arabistan vesayetinden kurtulup BAE işgaline karşı Türkiye’yle işbirliği yapması gerektiğini dile getirmeye başladı.

Hafter’e bağlı güçlerin Libya’da aldığı yenilginin Yemenlilere ilham vermesi ve Türkiye’nin Yemen’de daha aktif bir şekilde denkleme dâhil olması BAE için kâbus demek.