Kürt vatandaş sorguluyor.
Annelerin eylemde ortaya koydukları kararlılık, aynı zamanda bir sorgulamayı da getirdi. Ana ve babalar HDP’ye dönerek “senin çocuğun hangi özel okulda okuyor? Eşin hangi beldede tatil yapıyor?” diye soruyorlar. Bu sorular, zihinlerdeki büyük sorgulamanın neticesidir. Kürt vatandaş, HDP’nin vaatlerinin boş çıkmasından, PKK’nın siyasi ayağı gibi çalışmasından ve hayatlarına getirdiği yüklerden bıkmış. Öyle bıkmış ki canlı yayınlara yansıyan şu cümleyi kameralara adeta haykırıyor: “Kürt sorunu yoktur. PKK sorunu vardır.”
BÜYÜK BİR DEĞİŞİM YAŞANIYOR
HDP yıllarca Kürtlere dönerek “biz sizin hakkınızı savunuyoruz” dediler. Demekle kalmayıp Kürt vatandaşımızın çocuğunu elinden alıp, malını-mülkünü gasp ettiler. Bununla da yetinmeyip tarlasını yaktılar. Bölgeye gelen hizmeti boşa çıkarmak için sabotajlar yaptılar. Bölgeye yeni ekonomik yatırımlar gelmesin diye girişimcileri tehdit ettiler. Daha geçtiğimiz gün Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde köylülerimizi şehit ettiler.
Kürt kardeşimiz her şeyin farkında. Çözüm sürecinden bu yana devletin attığı samimi adımları ve HDP’nin aldatmacalarını çok iyi takip ediyor. Suriye’de neler oluyor? Onun da farkındalar. HDP-PKK-YPG kiminle çalışıyor? Hangi zulümleri yapıyor? Vatandaş çok iyi izliyor. O nedenle büyük bir değişim yaşanıyor.
BU EYLEMLE BİRLİKTE KÜRTLER PKK’YA BAYRAK AÇMIŞTIR
Sanmayın ki HDP kapısı önünde gerçekleşen eylem saman alevi gibi etkisiz ve kısa süreli bir şeydir.
Bu eylem tarzı, seçtiği mekân ve verdiği mesaj itibariyle çok şey söylüyor.
Bu eylem bir kırılma oluşturacak.
Bu eylemle birlikte Kürtler PKK’ya bayrak açmıştır.
Bizzat Kürtler, PKK’nın iç yüzünü bize göstermektedirler. Bize, diğer Kürt vatandaşlara ve tüm Türkiye’ye.
DAĞA KAÇIRILAN ÇOCUKLAR BEDENEN ZİHNEN VE RUHEN İSTİSMARA AÇIK
Eylemdeki ana-babalardan dinlediğimiz hikayeler çok acı. PKK, bir annenin on yaşındaki çocuğunu kaçırmış. Beş sene olmuş, hala çocuk yok. Bu olay o kadar derin ve sarsıcı ki şimdiye kadar dünya ayağa kalkmalıydı. Dağa götürülen bu çocukların bedenen, zihnen, ruhen her türlü istismara açık olduğunu bütün dünya bilirken, uluslararası medya üç maymunu oynuyor, konuya kör ve sağır. Nedenini ve şer şebekenin işleyen dişlilerini biliyoruz. O nedenle şaşırmıyoruz.
DEMİRTAŞ VE HDP NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Eli Yasin Börü’nün kanına bulaşmış eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, eylemdeki anneler hakkında açıklama yaptı: “Anneler yanlış yerde bekliyor, PKK annelere cevap vermeli, HDP suçsuz” mealinde konuştu. HDP ise “devlet çocuklar için masaya oturmalı” mealinde tavır alarak “konu meclise gelmeli” mesajını verdi.
Tüm bu gayretleri şu şekilde yorumlayabiliriz. HDP dağa kaçırılan yavruların hayatlarını çalarken hiç empati yapmadığı gibi şimdi de bu çocuklara rehin muamelesi yaparak kendilerinin devletle masaya oturma isteği ve idealine “malzeme” yapmaya çalışıyorlar.
Devlet, bu oyuna gelmez. İktidar Kürt vatandaşına hizmet götürürken, şefkat elini uzatırken terör örgütüne de en sert gücünü göstermektedir.
Boşuna hayal kurmasınlar!