Yaklaşık olarak son iki aylık periyoda baktığımızda Kur Korumalı Mevduat’tan çıkışların arzu edilen düzeylerde gerçekleşmediğini görüyoruz.

Mevduattan çıkış için birçok yol denendi fakat bu denemelerin sonuçlarının yüksek seviyelerde olmaması hâlâ vatandaşın burada kalmak istediğinin bir göstergesi gibi yorumlanmaktadır.

Enflasyonla mücadele ederken dövize olan yönelişin kesilmesi ve piyasadan döviz talep etmenin minimum düzeylere çekilebilmesi anlamında ortaya atılan bu mevduat türünden vazgeçmek yatırımcı için çok kolay olmayacak gibi duruyor açıkçası.

Çünkü yatırımcı getiri nerede yüksekse orada kalmak isteyecektir ve bunu da yapmaktadır.

18 Ağustos 2023’e bakıldığında bir önceki haftaya oranla Kur Korumalı Mevduat’ta bulunan tutar yaklaşık 50 milyon TL artış göstererek 3,4 trilyon lira olarak gerçekleşmiştir.

25 Ağustos 2023’e gelindiğinde 18 Ağustos 2023’e oranla toplam tutar 39 milyon TL azalış göstererek 3,36 trilyon lira olmuştur.

Azalış trendi 25 Ağustos 2023 tarihinde başlamıştır ve ilk haftadaki tutar sadece 39 milyon liradır.

1 Eylül 2023 tarihinde ise azalış daha da yavaşlayarak 21 milyon TL dolayında kalmış ve tutar 3,34 trilyon lira olarak realize olmuştur.

8 Eylül 2023 günündeki azalış da oldukça sınırlı kalarak 15 milyon TL olarak gerçekleşmiş ve tutar 3,33 trilyon lira dolaylarında kalmıştır.

15 Eylül 2023 günü azalışta biraz daha yukarı yönlü bir hareketlenme olmuş ve rakam 27 milyon lirayı göstermiştir. Bu tarihteki Kur Korumalı Mevduat’taki toplam tutar 3,3 trilyon lira civarındadır.

22 Eylül 2023 gününe gelindiğinde bir önceki haftaya oranla azalış 2 milyon TL olarak gerçekleşerek toplam tutarın 3,3 trilyon liranın altına doğru seyrettiğini görmekteyiz.

29 Eylül 2023 tarihinde ise azalışın 1 milyon TL olarak gerçekleşip toplam tutarın da 3,3 trilyon lira seviyesinde neredeyse sabit kaldığı gerçektir.

Rakamlardan da anlaşılacağı üzere maalesef istenilen oranlarda mevduattan çıkış yaşanmamıştır ki bu durum son derece üzücüdür.

Bir taraftan faizde yükseliş trendi sürerken diğer tarafta da mevduattan çıkışların az olması, ekonomik anlamdaki hedeflere biraz daha geç ulaşılabileceğini bir anlamda bizlere göstermektedir.

Öyle ki bundan sonraki süreçte de Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış yüksek oranlarda olmayacak aksine son derece sınırlı kalmaya devam edecektir.

Enflasyon karşısında yatırımlarını en az enflasyon oranı kadar değerlendirmek ve yükseltmek isteyen yatırımcı tarafında da düşünce, birikimlerin sürekli olarak nerede ve ne şekilde tutulacağı noktasındadır.

Diğer taraftan politika faiz oranlarıyla piyasa faiz oranları arasındaki büyük farkın bir an önce kapanması, piyasalarda rahatlamaya sebep olacak bir gelişme olarak yorumlanmalıdır.

Aradaki farkın büyük olması gerek yatırımcıları gerekse de yatırım yapma düşüncesinde olan kişi, şirket veya kurumları bir anlamda çaresizliğe itmekte dolayısıyla da yatırım iştahı olabildiğince azalmaktadır.

Yatırımın azalması piyasaları olumsuz etkileyeceği için yatırımı özendirici bir faiz politikası, piyasaların daha sağlam zeminde hareket etmesine olanak sağlayacaktır.

Umarım sermayedarları rahatlatacak ortamının oluşmasına imkân verecek bir piyasa iklimi yeniden ve vakit kaybetmeden yaratılır.

Piyasaların ve ekonomi dünyasının beklentilerinin bu yönde olduğunun altını kalın çizgilerle çizmek ne kadar yerindedir; onun kararını da hep birlikte verelim.