Gün geçtikçe ve dünyada vaka sayısı arttıkça insanlarda Kovid-19’un çaresinin bulunmasına yönelik beklendi de artıyor. Bunu fırsat bilen bazı araştırmacılar, henüz hipotez veya laboratuvar aşamasındaki çalışmaları sosyal medya üzerinden paylaşmaktan çekinmiyor.
Ancak beklentinin ve çaresizliğin son derece yüksek olduğu bu günlerde sorumsuzca yapılan açıklamalar internette hızla yayılıyor ve toplumu son derece olumsuz etkiliyor.
Son olarak Avustralya’nın Melbourne Kentinde bulunan Monash Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı, ivermektin adlı ilacın COVID-19 etkeni olan SARS-CoV-2’yi 48 saat içinde öldürdüğünü tespit ettiklerini açıkladı. Açıklamada dikkati çeken bir diğer konu ise ivermektinin Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylı olduğunun belirtilmiş olmasıydı. Ancak burada belirtilen onayın Kovid-19 tedavisi ile ilgili olmadığını, paraziter hastalıkların tedavisiyle ilgili olduğunu belirtmek isterim.
Bu çalışmalar çok önemli, ancak etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanana kadar en azından ilaç etken maddesinin açıklanmaması gerektiği kanaatindeyim.
Haberin sosyal medyada yayılmasının ardından pek çok vatandaşımızın veteriner kliniklerine giderek ilacı talep ettiklerini öğrendim.
İvermektin,1980’lerde bulunmuş, veteriner hekimlikte hayvanlarda iç ve dış parazit hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir ilaç.
Her ne kadar ilaç başlangıçta hayvanlarda kullanılsa da sonraları insanların bazı paraziter hastalıklarında da kullanım alanı bulmuştur. Ayrıca ivermektinin laboratuvar ortamında daha öncede Sarıhumma, Dang Humması, Kene Kaynaklı Ensefalit hastalıklarının etkeni ve SARS-CoV-2 gibi zarflı bir RNA virüs olan Flavivirüs’e etkili olduğu belirtilmişti.
Ancak ivermektin, çözünürlüğü düşük ve yüksek sitotoksik özelliğinin yanı sıra oldukça fazla yan etkisi olan bir ilaç. Bu nedenle doz ayarı çok önemli. Doktor tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalı.
Piyasada bulunan preparatlar büyük oranda hayvanlara yönelik olarak hazırlandığından ilacın kulanım dozu insanlara çok yüksek gelebilir. İvermektinin insanlar tarafından yüksek dozda kullanımı zehirlenmelere, alerjik reaksiyonlara, güç solunum, kalp çarpıntısı, körlük ve hatta ölüme bile sebep olabilir.
Hadi bunları bir kenara koyalım, bir ilacın in-vitro yani laboratuvar ortamında etkili olduğunun bulunmuş olması insanlarda COVID-19 hastalığının tedavisinde de etkili olacağı anlamına gelmemektedir.
Hayvan ve insan denemelerinin (in-vivo) yapılarak güvenilirliğinin ve etkinliğinin kanıtlanması gerekir. Ayrıca virüsü laboratuvar ortamında öldürmenin pek çok yolu olabilir. Ancak bunların çoğu tedavide kullanılamamaktadır.
***
İlaç geliştirme çabaları çok önemli olmakla birlikte bu illetten kurtuluş için esasen bir an önce aşının geliştirilmesi gerekmektedir.