Her zaman üzerinde durduğum bir husus vardır; bir ülkede halk kemer sıkacaksa buna devlet ve devlet kurumlarından başlanmalıdır.
Halkı yönetenler her konuda halkın önünde gitmeli ve her konuda halka yol gösterici olmalıdırlar.
Vatandaş kendini yönetenlerin bir iş içerisine girdiğini gördüğü an kendi yapacağı hareketi de aynı yönde tasarlamaya başlayacaktır.
Bu bağlamda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son günlerde yaptığı açıklamalar son derece yerindedir.
Mehmet Şimşek’in değindiği konuların her biri birbirinden değerli ve önemli konulardır.
Açıklamalara, başlıklara göre değerlendirme yapmamız gerekirse; kamu kurumlarında açıklanan bütçenin dışında bir kuruş dahi bütçe dışı ödenek verilmeyecek olması tüm kamu kuruluşlarının ayaklarını yorganlarına göre uzatması anlamında hayati öneme haiz bir konudur.
Seminer adı altında tatil olmayacağı konusunu dile getiren Bakan, her kamu kurumunun amacı dışında girişeceği her türlü organizasyonun da önüne geçmiş olarak ciddi bir israfı da önlemiştir.
Devletin tüm kurumları, bakanlıklar ile belediyeler, bütçelerinde öngörülen sınırların dışına çıkmayarak kendi kafalarına göre yeni ihalelere çıkamayacak ve tasarruf bu alanda da ortaya konulmuş olacaktır.
Hiçbir kuruma ek ödenek çıkarılmamasıyla da planlamaların dışında hareket edilemeyeceğinin altı kalın puntolarla çizilmiş olmaktadır.
Bu zamana kadar yapılan yatırımlarda fiziki gerçekleşmesi yüzde 60 veya yüzde 70 in üzerinde olanlara ek ödeme veya ek ödenek verilmesi de yatırımın devam edip bitirilmesi anlamında oldukça yerindedir.
Özellikle küresel ısınma ile tüm dünyanın en önemli gündem maddesi olan tarım ve tarım politikaları noktasında da Mehmet Şimşek’in açıklamalarında tarımsal desteklerden herhangi bir kesintinin yapılmayacağının açıklanması ülkemizin bulunduğu jeopolitik konum itibarıyla da çok ama çok önemlidir.
Kamuda yeni bina yapımından uzak durularak mevcut binaların daha verimli kullanımı da bir başka önemli açıklama olmuştur ki her kurum elindeki kullanım alanlarını daha da verimli kullanmış olacaktır.
Bugünlere kadar kamuda tasarruf denildiğinde öne ilk çıkan konu olan kamudaki araç kullanımı konusunda öncelikle yeni araç gerektiğinde eldeki araçların satılıp yenisinin alınması bu alımda da tercih edilecek tek markanın Togg olması son derece yerindedir.
Kamu ihale yasasının değişecek olması ihalelerin daha uygun ve tasarrufa yönelik olarak sonlandırılması açısından üzerinde durulan bir başka konu olmuştur.
Ama sadece kamu ihale yasasının değiştirilmesi ile yetinilmemeli, bundan önce yapılan ihalelerde usulsüzlükler varsa bunlarla ilgili de gerekenler sonuna kadar yapılmalıdır.
Devletimizin bir kuruşu dahi boşa harcanılmış olmamalıdır. Çünkü devletin her bir kuruşunda bu topraklarda yaşayan 85 milyon vatan evladının hakkı vardır.
Kamuda ortaya çıkan ve ortaya çıkması muhtemel olan tüm zararların önlenmesi konusunda herkes ama herkesin elini değil vücudunu taşın altına koyması gerekmektedir.
Devletin en önemli gelir kaynağı olan vergi konusunda en ufak bir taviz bile verilmeden vergi kaçıranların üzerine kararlılıkla gidileceği mesajının da verildiği açıklamaların sonuna kadar yanında olmamak mümkün değildir.
Diğer taraftan da yeni seçilen bir belediye başkanının belediyeye ait makam araçlarını satarak kendisi de dahil hiç kimsenin artık belediyede makam aracı kullanmayacağı konusundaki yaklaşımının da çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.
Bu tür davranışların halka halka yayılarak tüm belediyelere örnek olmasını arzu ettiğimi bildirirken bunu yapan tüm başkanların halkın gönlünde uzun süreli bir taht kuracağının da altını önemle ve dikkatle çiziyorum.
Bir belediye başkanı zihinlerde kendini seçen halk gibi yaşarsa “kahraman”, yaşamazsa sadece “başkan” olarak kalır.
Ayrıca herkesin Ramazan Bayramı mübarek olsun ve bu bayram; Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın, Gazzeli kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olsun…