AK Parti lideri olarak Sayın Erdoğan bir tespiti ortaya koydu ve parti içinde büyük değişimi tetikledi. Bu açıklama AK Parti’nin siyasi tarihine geçti.

“Metal yorgunluk” tespitiyle yaşanan değişim ve yeni yapılanma süreci; başlayan ama tamamlanmamış bir süreçtir.

Bu düşünceyi, Değişen Türkiye programımda açıklamalarda bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk argümanlaştırdı.

Önümüzdeki süreci okumak için Sayın Külünk’ün söylemlerini iyi okumak lazım. İşte programdan kalan ana başlıklar ve çarpıcı anekdotlar:

“İstişari referandum modeli”

Külünk, AK Parti’nin toplum ve medya önünde yaptığı özeleştirileri siyasetin genetiğini değiştirecek bir unsur olarak niteledi.

Sayın Erdoğan’ın milletle kurduğu bağa dikkat çeken Külünk, bu bağın adına da ‘istişari referandum modeli’ dedi. Bu modele göre; Sayın Erdoğan değişik metot ve yöntemlerle vatandaşın nabzını ölçüyor, beklentileri yokluyor, şikâyetleri dinliyor. Sonrasında gerekeni yapıyor. İşletilen bu sistem ‘istişari referandum yöntemi’dir diyen Külünk, işletilen istifa mekanizmasının da bu modelin bir yansıması olduğunu söylüyor.

Külünk’e göre; 2019 seçimleri sonrası yeni sistemin pratikleriyle birlikte büyük bir değişim de başlayacak. Türkiye’de yeni bir demokratikleşme süreci başlayacak, yeni bir siyasal model gelişecek. Yeni bir demokratik katılım modeli gelişecek. Ve bu modelin ipuçlarını görüyoruz aslında” diyen Külünk, sandıkta hesaba gitmeden önce hesap vermenin önemine ve gerekliliğine vurgu yaptı. Özetle; AK Parti, istişari referandum modelinde sandığa gitmeden önce kendini hesaba çekiyor.

Yedek milletvekilliği

Programda değişim adına farklı bir yaklaşım ortaya koyan Sayın Metin Külünk, “Yedek milletvekilliğine inanan bir insanım” dedi.

“Bu nasıl bir yaklaşım?” diye sorduğumda Sayın Külünk şöyle açıklık getirdi: “Sistem şöyle diyor: Seçilmiş olman tek başına bir şey ifade etmez. Seçilmiş olmanın gereğini yerine getir. İl başkanı, belediye başkanı veya milletvekili bu söylemin muhatabıdır yeni sistemde. Görevde kalıcı olmak için hareketimizin samimiyet merkezli olduğunu unutmamalı, mütekebbir olmamalı, mücadeleye sadakat içinde olunmalı. Herkes görevi çerçevesince çalışmalı ve koltuğuna tutsak olmadan, koltuğun sınırları içinde samimiyetle çalışmaya devam etmelidir. Sayın Erdoğan’ın attığı bu adım sokakla istişare etmenin bir sonucu olarak hangi adreslere müdahale etmesi gerekiyorsa o adreslere müdahale etmektir. Ben bir partinin milletvekiliyim. Bu partinin bir tüzüğü, ilkesi ve iddiaları var. Vekilliğim süreci içinde partime faydalı olamıyorsan ben yerimi gerektiğinde istifa ederek yedek milletvekiline devredebilmeliyim” dedi ve siyaset kurumuna dair yeni ve farklı bir açıklama yapmış oldu. Külünk, sürecin bu şekilde işletilmesiyle birlikte vatandaşla lider arasında bağın daha da güçleneceğine ve siyasi kültürün gelişeceğine vurgu yaptı.

2019 öncesi sokağı karıştıracaklar

Programda bir diğer önemli bir husus olarak Külünk’e, seçim öncesi legal veya illegal mekanizmaların devreye girip girmeyeceğini sordum. Çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Külünk, “2018’de PKK dışardan aldığı emirle sokağı karıştıracak” dedi ve özellikle bazı siyasi partilerin daha önceki operasyonlarda devletin yanında durmadıklarına işaret ederek bu süreçte milli yönde pozisyon alıp almayacaklarını yeniden göreceğimizi söyledi.

Ekonomik manipülasyonlar

Putin’in politikalarını istişare ettiği bir isim olan Rus filozof Dugin 15 Temmuz öncesi Türkiye’yi “Askeri hareketlilik var” diyerek uyarmıştı. Şimdilerde yine Türk medyasına konuştu ve “Seçim öncesi ABD ekonomi üzerinden manipülasyon yapabilir. Dikkatli olun. Ekonomik müdahalelere karşı B planınız olsun” diyor. Bu çağrıya karşı Sn. Külünk kayıtsız kalmadı. “Olabilir” dedi ve vatandaşın içini rahatlatacak cümleleri kurdu: “Her türlü provokasyona, manipülasyona karşı tedbirimiz var. Devlet olarak müteyakkızız. Vatandaşımızın içi rahat olsun.”

2019 seçim sürecinde kendimizle yarışıyoruz

Bir siyasi kimlik olarak Külünk özellikle seçim süreçlerinde muhalefetten proaktif, yerli ve gelecek vadeden bir anlayış beklemediğini söylüyor. Bu anlamda her platformda muhalefet boşluğunu ifade eden AK Parti için önümüzdeki süreçte de bir şey değişmeyecek. Bu çerçevede kendiyle yarışan ve milletin sesine ve isteklerine göre yön bulan, rota belirleyen bir parti gözlemliyoruz.

2018’de AK Parti propaganda sürecinde çıtayı yükseltecek

2018 vatandaş olarak bol bol vaatler dinleyecek, yoğun ikna süreçlerine muhatap olacağız. Bu süreçte propagandavari pratiklerin ötesinde iktidar partisinin ne söylediği elbette daha fazla önem arz ediyor. Çünkü iktidar partisi bir sonraki sürece aday en güçlü alternatif olarak vaatlerini uygulanabilir ölçütler üzerinden tartarak açıklıyor. Bu ölçütleri konunun temeline koyarak konuğum Metin Külünk süreçte, çıtayı yükselteceklerini ifade ediyor. Külünk’ün söylemlerine göre; büyük projelerde asla durağanlık olmayacak ve yeni projeler eklenmeye devam edecek. Bununla birlikte ülkenin ekonomik ivmesini yukarı taşımak için azami çaba gösterilecek. Vatandaşın cebine dokunacak ekonomi politikaları, sosyal politikalar, sağlık-eğitim programları, kimlik açılımları-hak ve özgürlükler başlıklarında reform vs. her alanda proaktif politikalar ortaya konacak.

Anlaşılan 15 senedir iktidarda olan bir parti olarak AK Parti; rehavet ve yorgunluk tuzağına düşmeyecek ve üretmeye, iş ortaya koymaya devam edecek.