Haftaya bugün İstanbul seçim sonuçlarını konuşuyor, yazıyor olacağız. Son dönemce girildi. Her şey bitecek Türkiye’yi ilgilendirecek İstanbul tekrar seçiminin sonuçları konuşulacak.

Bir yandan projeleriyle ortada olan bir yandan da her adımı, her hareketi tartışma konusu olan iki aday… Tüm Türkiye siyaseti, kozlarını paylaşacak. Şimdiden nefesler tutulmuş durumda tüm aktörler, aktör adayları alandalar. Seçim iki aday arasında değil iki uç arasında. Kendini daha iyi anlatan, sahayı daha çok dolaşan, ele, yüreğe dokunan kazanacak.

CHP marjinal tipleri, başta da İl Başkanı Kaftancıoğlu’nu sahadan çekmiş durumda.

İki taraftan neredeyse Meclis’te bugüne kadar görev yapan ve yapmakta olan tüm eski, yeni vekiller sahadalar. İllerin belediye başkanları, encümenleri, şu veya bu şekilde bürokratlar, vasıflı vasıfsız herkes İstanbul’da.

İstanbul çok önemli ama tek önemli olan değil. Seçimin sonucu dünyanın ne ilk günü ne de son günü olmayacak. Seçilen Şehri Emin sıfatını omuzlarına yüklenip 5 yıllık bir süre için kolları sıvayacak. Şehre hizmet yolunda bir şeyler yapamaya çalışacak.

Seçmen profilinin bu seviye değiştiği hiçbir seçim yok. Yeni oy kullanan milyonun üstünde genç zor günleri hiç görmedi. Şehrin nereden nereye geldiğini hiç görmediler. Kadın seçmenler daha iyi hizmetler görmek istiyorlar. Herkes hizmete doymuş farklılık istiyor. Kendini iyi anlatan, hemşerilere ulaşan, onların kalplerini kazanan ipi göğüsleyecek.

İstanbul’un kaybedeceği 5 yıl yok. Ama seçimden daha önemli şeyler de yürüyor.

Doğu Akdeniz deki durum, körfezdeki çatışma potansiyeli ciddi oranda üzerine çalışılması gereken konular. Türkiye’nin enerjisini seçimlere harcayacak zamanı yok. S-400 konusunda ABD’nin pervasız tavrı ve İncirlik misillemesinin masaya gelmiş olması sıcak bir yaza işaret ediyor.

Heyecan dorukta, kimse seçime kadar rahat olmayacak. Seçimde sonra hayat normal akışında devam etmeli, kimse bu ülkeyi zor duruma atacak bir yöneliş içinde olmamalı. Kimsenin böylesi bir lüksü yok.

Seçimler hayırlara vesile olsun. Ama oy kullanırken asla duygusal davranıp yanlış yapmayalım. İstanbul’da yaşayan değerli dostlarımdan naçizane isteğim budur efendim…