Ortadoğu coğrafyası çok yorucu; her gün bir yerlerde patlama, olay, kan ve gözyaşı var. İnsanlar sabaha çıkınca akşama; akşama çıkınca sabaha çıkacaklarına dair büyük umutlar besleyemiyorlar.

Ülkeler felah yüzü göremiyorlar. Her yer terörle dizayn edilmeye çalışılıyor. En sakin ülkede bile her an her şey olabilir ve oluyor da…

Irak, Filistin, Suriye derken bir dönem Türkiye uçurumun kenarına getirildi, Şimdi de İran aynı şekilde karıştırılmaya çalışılıyor.

Türkiye seçim sürecinde patates ve soğan fiyatları üzerinden manipüle edilmeye çalışıldı. İnsanların sofralarının hâlâ patates ve soğan eksenli olduğunu sanma ahmaklığında bulunan bir gurup sosyal mühendis patates ve soğan üzerinden halkı sokağa dökebileceğini düşündü. Tıpkı daha önce yaptıkları gibi (petrol ve et manipülasyonları).

İran’da da geçtiğimiz aylarda ciddi manada manipülasyonlar yapıldı, halk yönetimden duyduğu rahatsızlığı yumurta fiyatlarını protesto etmek şeklinde meydana taşıdı. İran’da 2018 Ocak ayında çıkana olaylarda ölenlerin sayısı 28 olarak açıklandı. Gösterilere katıldığı için gözaltına alınanların sayısı ise 377 olarak ifade ediliyordu. İran’daki gözaltılar başkent Tahran, Erak, İsfahan, Batı Azerbaycan’da yoğunluk kazanıyordu.

Ülkede, instagram ve göstericilerin organize olmak için kullandığı mesajlaşma aplikasyonu Telegram’a erişim engellendi. Devrim muhafızları ve Pasdaran olaylara direkt müdahale edince olaylar duruldu. Rejim içinde bazı güçlerce olayların arkasında olmakla suçlanan eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın bir süre gözaltına alındığı da iddia edildi.

Son birkaç günlük süreçte İran da bu defa su protestoları nedeniyle çeşitli kentlerde olaylar çıkmaya başladı. İsrail başbakanı Netenyahu’nun aynı dönemdeki İran halkına çağrısı ise tam anlamıyla çıkmış olan olaylardan nemalanmanın ötesinde bir durum olmasa da İran halkının kafasını da karıştırdı. Huzistan, Hürremşehr gibi tarihi kentlerde yaşayan halkın sokak eylemleri Tahran da devrimin sembollerinden olan, rejim yanlısı olarak tanımlanan “Tahran Büyük Çarşısı” esnafının kepenk indirme eylemlerine katılmasının çok tehlikeli bir süreci başlatabileceği de konuşuluyor.

İranlı siyasetçi ve akademisyen Elahe Kulayi, ülkede her gün daha da şiddetlenen ekonomik krize önlem alınmazsa İran’ın Sovyetler Birliği gibi parçalanabileceği uyarısında bulunarak durumun ne kadar vahim bir noktaya geldiğinin idareciler tarafından anlaşılmak istenmediğinin altını çiziyor.  Kaldı ki, İran rejimi son 40 yıldır çarşının desteğiyle iktidarını sürdürüyor. Dolayısıyla çarşının rejimi eleştiriyor olması ve bu eleştirisini sokağa taşıması İran rejiminin geleceğinin sorgulanması açısından çok önemli.

İran gerçekten bu defa zor durumda ve ilk defa devrimden sonra bu kadar sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya. Suriye iç savaşına müdahil olunması, Suriye’de ki binlerce kayıp, ekonominin büyük oran da oraya aktarılmış olması, yoksulluk ve iç siyasi karışıklıklar İran açısından tehlike çanları çalıyor havasını fazlasıyla vermeye başladı.

İran’da olası bir karışıklık Türkiye’yi de zor durumda bırakacaktır. Özellikle ekonomik ambargo nedeniyle Türkiye de zarar görmüşken Dışişleri Bakanlığının konuyla daha da alakadar olması gerekecek gibi. İran’ı izlemekte fayda var.

Selam ile efendim…