Geçtiğimiz günlerde ülke ekonomimiz için önemli veriler açıklandı. Bu veriler ekonomik görünümümüzün hangi noktada olduğunu bize ve dünyaya anlatan verilerdir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı bu veriler 2018 yılı Haziran ayı itibariyle gerçekleştirmiş olduğumuz dış ticarete ait verileri kapsamaktadır.
Bu verileri iyi okumak ve iyi yorumlamak ekonomik anlamdaki performansımızı hangi noktaya odaklayacağımız noktasında bize yön gösterici olacaktır.
Ekonomik ve finansal verileri okumanın yanında yorumlamanın önemi çok daha büyüktür. Çünkü yorum yaparken yorumunuzu baz aldığınız noktaya göre büyümeyi veya küçülmeyi yada artmayı veya azalmayı ortaya koyarsınız.
Yani yorumlama bakış açısına göre değişen bir yaklaşımı ortaya koyar.
Örneğin bir şirketin finansal tablolarını yorumlarken bir önceki yılın aynı dönemine göre yorumlama yapılmalı ki gerçek değişim tam olarak ifade edilebilsin.
Hatta bu yorumlama yapılırken bir önceki dönemin dolar kuru alınarak dolar üzerinden bir rakam çıkarılmalı ve yeni dönemde de aynı işlem yapılarak dolar bazında rakam ortaya konularak yorumlama yapılmalıdır.
2017 yılı ilk yarısında karı 5.500.000 TL olan bir şirketin o günkü dolar kurunun da 3.93 TL olduğunu gördüğümüzde aslında şirketin karının 1.400.000 dolar olduğunu hesaplarız.
2018 yılının ilk yarısında aynı şirketin karının 6.000.000 TL ye çıktığını ve TL bazında karlılığın %9.2 arttığını fakat dolar kurunun 4.65 TL olduğuna baktığımızda ise karın 1.290.000 dolar olduğunu hesaplarız. Ve sonuçta dolar bazında şirket karlılığının %9.2 azaldığını görürüz.
Sonuçta bu şirket TL bazında karlılığını artırırken dolar bazında zarar etmiştir. Maalesef Türkiye’de birçok şirket bu hesaplamaları dolayısıyla da yorumlamaları yanlış ortaya koymaktadır.
2018 yılı Türkiye dış ticaret verilerine baktığımız zaman 2017 yılının aynı dönemine oranla ithalatımızın %3.62 azaldığını ve toplamda 18 milyar 480 milyon dolar olduğunu görüyoruz.
Bu bir başarıdır fakat bu başarı oranı yeterli değil. İthalatta ki azalma Türkiye gibi dışa bağımlı ekonomiler için oldukça güzel bir durumdur ve bu ciddi bir başarıdır. Bu görünümün sürdürülebilmesi için tüm kurum ve kuruluşlar da ciddi anlamda çalışmalıdır.
Dış ticaret hacmimiz ise %2.64 azalarak 31 milyar 451 milyon dolar olmuştur. Dış ticaret dediğimiz Türkiye nin başka ülkelerle yaptığı ticaret olduğundan bu azalış ise olumsuz bir durumdur. Demek ki ülkemizin başka ülkelerle yaptığı ticaretin artırılması gerekmektedir.
Dış ticaret açığımızda %8.87 azalarak 5 milyar 510 milyon dolar olmuştur. Bu açığında ortaya çıkmasının ana nedeni ithalat giderlerinin ihracat gelirlerinden fazla olmasıdır ki ihracatımızı artırmamız gerekmektedir. İhracatımızı artıramadığımız için ithalatın gerisinde kalmakta ve bu durumda ülke ekonomimize olumsuz yansımaktadır.
Bakanlığın verilerinde ki son nokta ihracatla ilgili olan verilerdir. İhracatımız 2018 yılında 2017 yılının Haziran dönemine oranla %1.21 azalarak 12 milyar 970 milyon dolar olmuştur. Bizim ihracatımızı mutlaka artırmamız gerekmektedir. Ama bırakın artırmayı ihracatımız hala azalma durumundadır.
Aslında rakamlar bizim ihracatımızı ne kadar ivedi artırmamız gerektiğini ortaya koyuyor. İhracatımız 12 milyar 970 milyon dolar seviyelerinde iken ithalatımız 18 milyar 480 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşiyor. Bu aradaki makasın hızlı bir şekilde kapatılması için gerek devlet gerekse de özel sektör üzerine düşeni yapmalıdır.