Yaptırdıkları 15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğratılması onları çileden çıkardı…
Üzerimizde kurulan paralel stratejik plan, tıpkı uzaya fırlatılan füzelerin hareketi gibi yakıtı biten kapsül atılarak uygulanmaktadır. Paralel ulusalcı solcu Kemalist kesim yakıtı biten kapsül gibi 28 Şubat post-modern darbe yaptırıldıktan sonra, Ergenekon/Derin devlet operasyonları ile atıldı. Aynı plan çerçevesinde yakıtı biten kapsül gibi Deniz Baykal ve milli unsurlar CHP’nin başından uzaklaştırılarak CHP’nin yol alması sağlandı. Aynı şekilde MHP’nin içindeki paralel unsurların yaptığı operasyon, MHP’nin milli unsurları tarafından püskürtüldü. Bütün bu süreç içinde tehlikenin ne kadar büyük çaplı olduğunu gören Ak Parti ve MHP’nin milli unsurları ile devletin dinamik milli unsurları organize oldu. Yeni bir milli konsept belirlendi ve hızla işlerliğe konuldu. Bunun karşısında, küresel güçler, (ABD, AB, İsrail, İngiltere) bize karşı oynadıkları oyunun açığa düşmesine engel olamadılar ve psikolojileri bozuldu.
Yaptırdıkları 15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğratılması onları çileden çıkardı ve bize karşı uluslararası politik anlaşmaları bertaraf eden, müttefiklik kurallarını bozan ve diplomasi kurallarını aşan agresif davranışlara kapıldılar.
Bu sebeple PKK ve DEAŞ terör örgütlerini kullanarak içimizdeki terör eylemlerinin şiddetini yoğunlaştırdılar. Öte yandan uluslararası ekonomik baskı araçları ile Paralel sermaye kesimlerini kullanarak bizi kıskaca aldılar. Bütün bu baskı ve mücadelenin sonucunda, bizde bir toplumsal öfkenin oluşması gayet doğaldı. Yapılacak şey, planlanan milli mücadele stratejisi çerçevesinde, oluşan toplumsal öfkemizin içeriye dönük kine ve intikam alma hırsına dönüşerek, patlamasına ve milli birliğimizi parçalamasına engel olmaktır. Yaşadığımız olağan üstü hal çerçevesinde, milli seferberlik ilanı çok akıllıca alınan bir karardır. Bu kararın yanında bütün paralel kurum ve yapılar bazında, yapılan mücadelenin doğurduğu psikolojiyi doğru yönetebilmek gerekmektedir. Mücadelede savrulan paralel yapıların ferdi ve kitlesel unsurlarının sanal ve reel medya üzerinden enforme ettikleri toplumun birliğini tehdit eden manipülasyon ve provokasyonların engellenmesi gerekmektedir. Milli sivil toplum örgütleri ile Ülkü ocakları, Alperenler, Akıncılar, milli sol örgütlenmeleri, sanat çevresi vb. gibi sosyolojik karşılığı olan ideolojik milli unsurlar sahada milli seferberlik çerçevesinde kullanılarak önemli aktif olumlu katkıları sağlanabilir. En azından paralel muadillerinin onları olumsuz provokatif kullanımlarından uzak tutula bilinir. Milli siyasi unsurlar arasında sağlanan konsensüs, ivedilikle milli sermaye kesimlerinde, etnik toplumsal sivil örgütlenmeler arasında da aktif hale getirilmesi gerekir. Özetle, her anımız olağanüstü hal, her günümüz bir milli seferberlik düzeni içinde olmalıdır vesselam…